Türk futbolunu beceriksiz yöneticiler ekonomik olarak bitirdi. Para kendilerinin olmayınca ne güzel harcıyorlar. Milyonlarca euroluk futbolcular her hafta gösteriyorlar ki, fazla bir özellikleri yok.
Güiza.. Sırf bonservis maliyeti 14 milyon euro. Semih'ten bir fazlası var mı, soruyorum. Aragones'in 3 yıllık maliyeti 10 milyon euro. Bülent Uygun ya da Kocaman'dan fazlası nedir acaba?
Hiç kimse düşünmedi mi, Aragones üç sene sonunda şayet hayatta kalırsa bir daha antrenörlük yapacak mı diye.. Yoksa hayatının son dönemlerini Fenerbahçe'den kazandığı büyük bir servetle torunlarıyla birlikte mi geçirecek?
Gelelim Yıldırım Demirören'e.. Onun 4.5 yıllık döneminde sırf bonservis parası olarak 48 milyon euro harcanmış. Del Bosque'ye verilen tazminatı, futbolcuları aldıktan sonra yenisini transfer edebilmek için yapılan ödemeleri bunun içinde saymıyoruz. Ortada ise başarının "b"si yok. Beşiktaş'ı 17 milyon dolar borçla almıştı. Şu an borç neredeyse 90 milyon dolar. Ondan sonra da bas bas bağırıyorlar; " Futbolun marka değeri düşüyor" diye. Onlar acaba farkındalar mı, futbolu her yönden iflasa sürüklediklerinin..
En son transfer Fabian Ernst. İyi futbolcu olduğu mutlak. Zaten yıllarını Bundesliga'da geçirmiş bir futbolcu, üstelik Alman Milli Takımı'nda 24 kez oynamış biri kötü olamaz. Ama Ernst'in maliyeti 8.5 milyon euro. Oynadığı mevki ön libero. Yani Cisse gibi, Uğur İnceman gibi, ya da Sivok gibi. Beşiktaş'ın tüm problemi Ernst ile mi hallolacak? Ama bilançoya bir 8.5 milyon euro daha ekleniyor.
Türkiye Futbol Federasyonu bu işe bir şekilde dur demeli. Bu işlerin böyle gitmeyeceğini kulüpler de biliyor. Sığındıkları tek nokta şu: Türkiye Cumhuriyeti Devleti, 100 yıllık kulüplerin iflas etmesine izin vermez. Kafalarının bir yerinde böyle bir düşünce olduğundan har vurup harman savuruyorlar.