Türkiye'nin en iyi haber sitesi
PROF. DR. BENGİ SEMERCİ

Ünlü(!) olmak

Çocukbüyütürken anne babaların çeşitli dilekleri vardır. Okusun, başarılı olsun, para kazansın ve ünlü olsun. Birçok alanda ünlü olabilirsiniz. Ünlü olmakla, tanınan bir kişi olmak arasında çok büyük farklar olmasına karşın biz genellikle ikisini karıştırırız. Ünlü olmak bir yandan istenen bir şeyken, diğer yandan bedel ödenmesi gereken bir konum haline gelir. Kısa süreliğine olsa da herkes biraz ünlü olmaya çalışıyor. İnternet ve TV gibi olanaklardan sonra bunu sağlamak kolaylaştı. Hızla ün kazanılıp hızla kaybedilebiliyor.
Tanınmış olmak ise bambaşka bir kavram. Kendi yaşadığınız çevrede yaptıklarınızla ya da bir meziyetinizle tanınmak önemlidir. Ama artık yetmiyor. Kavramları o kadar karıştırdık ki içinden çıkamıyoruz. Yaptığınız iş nedeniyle başarılarınız, görüşleriniz önemli olduğu için medyada olmak, medyaya çıkmak 'medyatik olmak' olmadığı gibi, tanınmak her zaman ün getirmiyor. Ünlü olmak ise tanınmayı sağlayamayabiliyor. Yaptıkları işler, başarıları, düşünceleri nedeniyle medyada yer alanlar aslında ünlü değil, tanınmış kişilerdir. Varlıkları sadece medyada yer almak olan, işleri bilinmeyen, tanınmayan ve medyada oldukları süreler içinde ünlü olanlar medyatiktir. Niçin bu kavramların önemi var? Bunları bilmemiz gerekiyor ki çocuklarımızı nereye sürüklediğimizi bilebilelim. Daha bebeken çocuklarını gösteri dünyasında yer alması için fotoğraflayan, çekimlerini internete koyan, reklamlarda oynatmaya çalışan ailelerin sayısı gittikçe artıyor.

ÜNÜN BEDELİ VAR MI?
Bedel bazen olumlu, bazen olumsuz olabilir. Kısa süreliğine bir TV programı nedeniyle 'ünlü' olan bir genç artık otobüse binmesinin olanaksız olduğunu, bu nedenle ona ayrıcalık tanınması gerektiğini söylüyordu. Gerçekten ünlü olanların olumsuz bir durum olarak yansıttıkları aşırı ilgiyi, o olumlu, önemli ve ayrıcalıklı olarak değerlendiriyordu. Bu tür konularda en çok yakınanlar gösteri alanında çalışanlar. Onların yaptığı her şey, özel yaşamları merak ediliyor. Tüm dünyada her türlü hareketleri takip ediliyor ve yayınlanıyor. Peki sınır nerede? Son günlerde iki farklı konu ile yine gündemimize geldi. Okan Bayülgen çocuğunun fotoğraflarını çekmek isteyen gazetecilerle tartıştığı için yerildiği manşetler atıldı. Ünlü olduğu tartışılmaz. Peki yaşamının ne kadarını bizlerle paylaşmak zorunda? Çocuğunun fotoğrafını, o göstermeden görme hakkımız var mı? Bence yok. Komşumuzun, hatta akrabamızın çocuklarının fotoraflarını zorla çekiyor muyuz? Evlerine girip onların fotoğraflarına bakmaya çalışıyor muyuz? Bizim çocuğumuzun fotoğrafını çekmek ve yayınlamak isteyen herkese izin verir miyiz? Ben vermem. Çocuklarını devamlı basına çıkmak için kullananlar çocuklarını istismar ediyorlar demek mümkün. Ama ünün bedeli, yasalar engellese bile habersiz fotoğrafınız çekilmesi ise çocuğunuzu onun sağlıklı gelişimi adına bundan uzak tutmak ebeveynlik görevidir. Medyada olmasının tek nedeni birilerinin çocuğu olmak olan ve büyüdüğü zaman hâlâ varlık gösteremediği ve birinin çocuğu olmaktan destek uman kişilerin sorunlarını hepimiz görüyoruz.

SINIR ÇİZMEK ÖNEMLİ
Diğer okuduğumuz konu Ozan Güven'in kızgınlığı oldu. O da ünlü ve bedeli özel yaşamının merak edilmesi. Buradaki önemli nokta bu merakımız bize her soruyu sorma hakkı tanır mı? Sorunun içeriği kadar, nasıl sorulduğu, amacı önemlidir. Özel alanımıza girildiğinde öfelenebiliriz. Her koşulda öfkemizi kontrol etmek ve doğru bir şekilde ifade etmek zorunda olduğumuz gibi, merak edilen her soruyu sorma hakkımız da yoktur. Burda sınırlar konusunda ülkemizce yaşadığımız sorun ortaya çıkıyor. Kişisel sınırları ayrıca tartışırız. Çocuklarımıza kendi sınırlarını ve başkalarının sınırlarını korumayı öğretmemiz gerekiyor. Ve onları 'ünlü' yapmaya çalışırken, ünün sadece olumlu sonuçlarını değil, olumsuz olanlarını da düşünelim. Yaptığı işte başarılı ise kendini tanıtacaktır. Kaç kişinin tanıdığı değil, nasıl tanındığı önemli olmalıdır.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA