Türkiye'nin en iyi haber sitesi
SEDA DİKER

Evliliklerde sonsuz aşk

İnsan, kendisini sevdikçe özgürleşir. Özgürleştikçe de sevdiği kişiye daha çok âşık olur. Sevgiyi tüketmez, üretir... Böyle evlilikler de hep aşkla sürebilir

Geçtiğimiz hafta söz vermiştim. Evliliklerde aşkı sürdürmenin, evlilik kalitesini artırmanın yollarından söz edeceğim demiştim. Kendi evliliğimin ilk günleriydi. Biz çok fazla paramız olmadan kiralık bir eve yerleşmiştik. Cebimizde sadece maaşlarımız ve birkaç parça olmazsa olmaz eşyamız vardı. Bir-iki ay geçtiğinde bir müzik seti aldık. O dönemlerde müzik setleri modaydı. Kocamandılar. Ve evde özel montaj gerektiriyorlardı. Eşim öyle tamir, elektrik işlerinden anlamazdı. Önünde yazılı bir klavuz, müzik setinin parçalarını doğru şekilde yerleştirip kablo bağlantılarını yapmaya çalışıyordu. Ama kör şeytan ayağına dolanmıştı bir kere... Bir türlü başaramıyordu. Bense, babamın bir elektronik mühendisi olmasıyla övünerek bir öğretmen edasıyla adamcağıza karışıyordum. Öyle olmaz. Böyle olur falan... Bir oldu, iki oldu, derken eşime geldiler. Yerde ikimiz birden dizlerimizin üzerinde oturmuş montajla ilgili kavga ediyorduk. Bir anda eşim ayağa kalktı. Zaten kendisi benden yaklaşık 25 cm. uzun ve yapılı bir adamdır. O kalkınca ben de ayağa kalktım. Tepemden kızgın gözlerle bakıp bana hırsla bağırdı: "Seda şimdi kadın olmasan bir tane çakacağım sana..." Eli bile o hırsla havalanmıştı. Ben de cesurca diklenerek başımı eğmedim ve cevapladım "Vur bakalım. Benim elim de armut toplamıyor ya, Allah ne verdiyse ben de girişirim," deyiverdim. Bir bana baktı, bir boyuma, bir de vızıltı gibi çıkan sesime ve aniden katıla katıla gülmeye başladık. Ortam yumuşamıştı. İleri gitseydi neler olurdu bilmiyorum. Elbette o tokat asla bana inmedi. Yaşlarımız da çok küçüktü ve geçen 23 yıl boyunca bir daha böyle bir raddeye gelmedik. Sakinleştiğimizde bana şunları söyledi "Bak Seda, benimle yüksek sesle konuştuğunda ne söylediğini anlamıyorum. Git içerde sinirini boşalt. Sonra gel konuşalım. Muhakkak anlaşacak bir yol buluruz." O günden sonra ben eşimle olan ilişkimde kimseyi taklit etmemem gerektiğini kavradım. Erkekler kadınların uzun konuşmalarını algılayamıyorlar ya da sıkılıyorlar. Onun yerine duygusal olmayan bir özet geçmekte fayda var.

YÜZÜNE SÖYLEYEMEYECEKLERİNİZİ YAZIN
Öfkenizi mümkünse yazı yazarak çıkarın. Onun yüzüne söyleyemeyeceğiniz şeyleri bile yazın. Sonra o yazıdan özet çıkarın. Ve birkaç cümleye indirin. Daha sonra tüm yazıları yırtıp, yok edin. Aklınızda kalanları ortam sakinken söyleyebilir ve taleplerinizi anlatabilirsiniz. İyi bir evlilikte erkek de, en az kadın kadar ilişkisine yatırım yapmalıdır. Erkekler çok yakınlaştıklarında gerilirler. Ve ara ara uzaklaşma isteğine kapılabilirler. Sorunları varsa muhakkak kendi başlarına çözmeyi tercih ederler. Kadınların tüm yapması gereken, eşleri uzaklaştığında kendilerine ait bir dünya kurmak ve o dünyada mutlu olmaktır. Bu aynı zamanda, evliliğin her an iç içe olmak zorunda kalınmadığı bir kurum olduğunu da anlatıyor. Eşlerden biri uzaklaştığında izin verin. Diğer taraf kendi dünyasına çekilsin. Ve eş yine yakınlaştığında kollarınızı açıp bekleyebilin. Bu çok önemli bir akış. Sadece evlilikler için değil tüm ilişkiler için geçerlidir. Arada serzenişler, bozulmalar, imalar, iğnelemeler olmasın. Negatif duygu da olmasın. Bu bir akıştır. Eşler her zaman ruhen kendi bilinçaltlarındaki korkuları temizlemelidir. Bunu en çok kadınlar yapar. Eşlerden biri ruhen yükselirse, diğer tarafı beğenmemeye başlar. Beğenilmeyen taraf korkmadan, kendi içine dönüp korkularını temizlemelidir. İşte o zaman yeniden aynı seviyeye gelinir. En doğru çift, bilinçaltındaki korku düzeyi birbirine denk olan çifttir. En âşık çift, birbirlerinde, bilinçaltındaki duygu boşluğunu tamamlayıp doldurabilen çifttir. En uzun vadeli aşk, en temiz bilinçaltına sahip kişiler arasında olur. Artık birbirinizi tamamlamaya, eksiklerini doyurmaya çalışmazsınız. Sadece içinizde bir sevgi vardır. Aşkla sevdiğiniz birisi.. Kendiniz... Kendinizi sevdikçe özgürleşirsiniz. Özgürleştikçe sevdiğiniz kişiye daha da bağlanır, daha fazla âşık olursunuz. Tabii onun da değişimi yakalayıp kendini sevdiğini varsayıyoruz. Sevgiyi tüketmez, üretirsiniz... Böyle evlilikler sonsuza dek aşkla sürebilir. Sonsuz aşkı yakalamanız dileğiyle...

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA