Türkiye'nin en iyi haber sitesi
SEDA DİKER

Başımızın belası: Romantik komediler ve pornografi

Geçen hafta Ertuğrul Özkök köşesinde spiritüel seks üzerine bir yazı yazdı ve kadınların fazla kilolarıyla yanlış yaşanan seksin bağlantılı olabileceğinden bahsetti. Bu çok önemli bir konu aslında.
Duygularımız çok önemli. Bütün hayatımızı onlar yönetiyor, bilesiniz. Sadece bedenimizi ve hormonlarımızı, kilolarımızı değil, bilinçaltımızı, hayatımıza çektiğimiz kişi ve olayları da gizli duygular yönetiyor.
Bir kadın en çok ne zaman acı çeker, biliyor musunuz? Kafasında bir beklenti oluşur da bu beklentisi asla gerçekleşmezse... Hatta eğer bu bir aşk beklentisi ise o kişiye bağımlı hale bile gelebilir. Duygular tehlikelidir. Biz kadınlar ne zaman ilişkilerimizle ilgili yüksek beklentilere giriyoruz? Romantik komedi filmleri izlerken. Gerçeküstü erkek karakterler, olaylar bilinçaltımıza ustaca yerleşiyor.
Bir erkek haz almak için değil, sadece boşalmak için, yani duygusallaşmadan, öylesine cinsellik yaşadığında ne olur bilir misiniz? Seks bağımlısı haline gelir. Sorumluluk almaktan, aile kurmaktan kaçmaya başlar. Ya da aldatmalar başlar. Çünkü daha derin, daha yüksek, daha uzun ve daha spiritüel bir hazzı almayı unutur.
İşte o haz, bir iki saat süren, ancak kendi kadınıyla yaşayabileceği, alelade yaşanan cinselliğin çok daha üzerinde mutluluk ve özgürlük hissi verir. Bunu yaşamayı öğrenen bir erkek hem seçtiği ve kalbini açtığı kadına sadık kalmayı öğrenir, hem de daha genç kalır.

BOŞANMIŞ ÇİFTLER, SAHİPSİZ ÇOCUKLAR
Kadın ise daha sağlıklı olur. Birleşme sırasında rahim ağzı açılır. Bir çadır gibi aşağıya iner. İçi, vücudun ürettiği steril bir sıvıyla yıkanır. Bunu yaşayan kadınlar, eşine güvensizlik duymayı zaman içinde bırakır. Çünkü bu müthiş haz, hem başka bir partnerle yakalanamaz, hem de yaşam enerjisini tüketmez. Lüzumsuz nüfus patlaması yaratmaz... Geride gözü yaşlı boşanmış insanlar, sahipsiz çocuklar bıraktırmaz...
Peki, bugün film endüstrisinde ikinci en büyük sektör nedir? Pornografi... Çünkü erkek, uzun hazzı ve kadınıyla gerçek bir bağ kurmayı öğrendiğinde, artık yaşanan klasik cinsellik onda depresyona benzer bir çöküş hali yaşatır. Film sektörü, ne yazık ki parayı kadın ve erkeklerin bilinçaltına depresif duygu yerleştirecek şekilde kazanıyor.
Duygular tehlikelidir... Önemlidir. Birileri bizlere bu güzellikleri unutturdu. Şimdi hatırlamaya çalışıyoruz. İnsanlar bunları yaşayarak keşfettiğinde, bir daha eskisi gibi yozlaşmış ilişkiler, aldatmacalar, yalanlar peşinde koşmayacak. Depresif hallere girmeyecek. Romantik komedi ve pornografinin sonu olacak. Yasaklamakla bitmez. İnterneti sansürlemekle bitmez. İnsanlara doğrusunu, daha güzelini yeniden öğretmemiz gerekir ki kendiliğimizden doğru yolu bulup seçelim.
Zorlamayla yapılan işler tutmaz. Toplumda başka yaralar açar. Spiritüel cinsellik yeniden öğretilmeli, hatta okullara ders olarak kademeli bir şekilde konmalıdır.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA