Türkiye'nin en iyi haber sitesi
SEDA DİKER

Erkek yanında durmazsa kadın gitmeli

Günümüzde bir kadın, sevdiği erkekten ne bekler? Kafalarımız öyle karışık ki, bir seferde ne istediğimizi aktaramıyoruz. Olması gereken, erkeğin kadınının yanında olabilmesi. Basitçe. İlla ki fiziksel şartlarda yan yana olması bile bazen şart değil. İşi olabilir ya da başka bir engeli. Ama ruhen ve duygusal olarak, hatta zihnen, kadınının yanında olduğunu hissettirecek. Bu belki bir gün bir çiçek alıp yollamak, diğer bir gün iş toplantısına ara verip kadınına 'aklımdasın' diye mesaj atabilmesidir.
Kadının kendini gerçek bir kadın gibi hissedebilmesi için, erkeğin muhakkak ihtiyaç anında orada olması ve erkek işlerini hiç sorunsuz, sualsiz, dertsizce yapıyor olması gerekir. Kadın onu özlediğinde gelmeli, onu duygusal olarak doyurabilmeli ve gerektiğinde dinleyebilmelidir.
Bazen de bir kriz anında, bir yere gitmeden, her ne olursa olsun, kadını haksız bile olsa, başkalarına karşı onun arkasında olabilmeli, bu cesareti ve onuru taşıyabilmelidir.
Peki bunu yapamayan erkeğiniz varsa, her ne olursa olsun değişmiyorsa ne yapmalı? Ey kadınlar, erkeğiniz sizin yanınızda olmuyorsa, her ne yapıyorsanız da olamıyor ve bunun için üzülmüyor, çaba sarf etmiyorsa, o ilişki sizin değildir. Kadınlar erkeğinize baskı yapmayın. Olduğu gibi kabul edin.
Dırdır yapmayın. Sadece gidin! Orada kalırsanız, bu sizin kaybetme korkunuz, değersizliğinizdir. O zaman asla erkekten orada olmasını beklemeyin.
Peki ya gitmek isteyen bir kadın ya da adam varsa karşınızda ne yaparsınız? Biz maalesef bir türlü gidenin gitmesini kabul edemiyoruz. Bu da çok önemli.
Çünkü kitabımda da anlattığım gibi, 'aslında giden erkek yoktur' ya da aslında giden yoktur.
Her şey iki insanın karşılıklı bilinçaltı akışıyla alakalıdır. Ve kişi muhakkak geri gelecek, en azından bir selam verecektir. Olması gerektiği gibi, sevgi ve affedicilik duygusal bedene yayılmalıdr.

KENDİNİZİ DE SORGULAMAYI UNUTMAYIN
İnsanlara sorduğumda, "Giden bir daha geri gelmesin, hatta gitmek isteyenin bavulunu ben yapar eline veririm," gibi cevaplar aldım.
Herkes haklı. Ve bu da duygusal bir tepki aslında. Egomuz bir savaş vermeye başlıyor ama duygularımız bize acı çektirmeye devam edecek.
Ne zamana kadar? Gerçekten birinin gidişini de, tavrını da olduğu gibi kabul edebildiğimiz gün.
Erkek varlık gösteremiyorsa da kabul etmek gerekir; savaşıp onu değiştirmek değil.
Unutmayın, muhakkak bu tavrının ardında sizin de korkularınız yatıyordur. Önce korkunuzu bulup temizleyin. Sonra, savaşmayı bırakıp, dır dır etmeden çekip gidin. Gitmek isteyeni de sevgiyle yollayın. Gerekirse topraklanın. Yani vücudunuzdaki olumsuz duyguları boşaltın.
Bunun ödülünü muhakkak alacaksınız.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA