Türkiye'nin en iyi haber sitesi
SEDA DİKER

Paralel gerçekliğe geçmek

Son dönemde yaptığım bazı gözlem ve denemelerin farklı sonuçlarından söz etmek istiyorum.
Normalde çoğumuz bilinçaltımızdaki korkular yoluyla âşık oluruz.
Hayatımıza çektiğimiz kişiler de bir yerlerde benzer ya da bizi tamamlayıcı arızalara sahip olur. Böyle ilişkilerde genellikle birbirinin zıttı olanlar eşleşir. Dışa dönük bir karakter daha sessiz olana, sorumluluk sahibi olan daha sorumsuzca yaşayana, esmer olan sarışına gibi, zıt özelliklere çekiliriz.
Oysa şimdilerde yeni bir ilişki modeli ortaya çıktı. En önemli özelliği, bunu yakalayabilen kişilerin bilinçaltlarındaki pek çok korkunun artık temizlenmiş olması.
Bu sayede bu kişi farklı bir frekans yaymaya başlıyor, bir tür ilahi sevgi frekansı. Ve bu, kendisine hazır olan, benzer özelliklere sahip bir başkasını ona çekiyor. Bu frekansı yaymak, kişinin elinde değil, kendiliğinden oluyor. Eğer siz de böyle, kendi ruhunuza ait ama aynı zamanda ilahi bir frekans yayıp yaymadığınızı merak ediyorsanız, duygularınızı izleyin. Eğer hayatı çoğunlukla bir huzur, sükunet, mutluluk ve denge içinde yaşamaya başlamışsanız, melankoliden beslenmeyi bırakmışsanız, öfke, suçluluk, güvensizlik gibi duyguları azaltmışsanız, doğru yerdesiniz.
Bu tip ilişkilerde çiftler birbirine çok benzer özelliklere sahip oluyor. Kendilerini seviyor, kendilerine benzer insanlara âşık olabiliyorlar. Yine bu tip ilişkilerde, kişiler birbirinin aynası haline geliyor. Kaçan kovalanmıyor. Bir taraf kaçıyorsa, öbürü de kaçıyor.
Yaklaşıyorsa, o da yaklaşıyor.
Sevgiyi ifade ediş sekilleri, duygusal tepkileri, beklentileri çok benzer oluyor.
Yine de bu tarz ilişkilerde, her şey ilk günden güllük gülistanlık olmuyor.
Karşılaşmalarından hemen sonra birbirlerinin kalan korkularını da aynaladıkları için, hızlı bir arınma süreci yaşamak durumundalar. Bunu beceremezlerse, üzücü bir ayrılık gerçekleşebilir. Ayrılıklar, bir tarafın kendini toplaması ve ayrılığa sebep olan korkuyu, sevgiye dönüştürmesi sonucunda son buluyor ve çift tekrar bir araya gelebiliyor.

KARŞILIKLI ARINMA
Klasik ve korku bazlı, yani hepimizin bildiği ve yaşadığı ilişkilerde ayrılık sonrasında değişim geçiriyorsanız, çoğunlukla hayatınıza bambaşka ama eskisinden çok daha iyi bir partner giriyordu. Oysa yeni tip ilişkilerde, aynı kişi, sizin tam aynanız olduğu için hızla değişerek size uyum sağlıyor ve hayatınıza yeniden girebiliyor.
Bu tip ilişkilerde, ruhsal ve duygusal büyüme ve değişim kadın tarafından yapılıyor. Onun kendi bilinçaltındaki korkular, karşısındaki erkeği, korktuğu gibi algılamasını ve ilişkiyi o seviyeden kurmasını sağlar. Her bir korku temizlediğinde, karşısındaki erkek hızla değişecektir.
Sonuç, arındıkça sadece birbirine odaklanmak isteyen, arındıkça birlikte daha yüksek mutluluklara erişebilen, ilişkiyi sürekli daha yüksek ve güzel bir gerçekliğe taşıyan bir çift oluşuyor. Ben bu tip çiftleri hem gözlemledim, hem onlarla halen çalışıyorum hem de bu dinamiğin nasıl işlemesi gerektiğini buluyorum. Pek yakında yeni bir kitapta bu derlediğim gözlem ve bilgileri sizlerle paylaşmayı da istiyorum.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA