Türkiye'nin en iyi haber sitesi
GÖKSAN GÖKTAŞ

Romantik ve enerjik!

Uzun zamandır kendi besteleri ve yeniden yorumladığı şarkılarla sevilerek dinlenen Eda Baba, yeni teklisi Kim Bilir ile karşımızda. Kim Bilir hem kendisi hem görsel dünyasıyla sanatçının dönüşüm hikayesinin başlangıcı niteliğinde. Eda Baba’nın kariyeri boyunca ilk kez denediği afro-pop ritimler üzerine kurulu şarkı, sıcak vokalleri ve sürpriz akustik enstrümanlar eşliğinde dinleyiciyi yenilenmiş, taptaze hislerle karşılıyor ve dans etmeye davet ediyor

Kendi kuşağının başarılı seslerinden Eda Baba yeni teklisini yayınladı. Baba, "Her yaştan, her kesimden dinleyicim var, bu da beni çok mutlu ediyor" diyor ve müziğini şöyle tarif ediyor: "Pop, rock, arabesk gibi bazı ana akım tarzlara oturtmuyorum müziğimi ve bu hoşuma gidiyor. Vokal melodilerinin, sözlerin önde olduğu onu da canlı enstrümanların desteklediği şarkılar dinledi şimdiye kadar dinleyici. Ama canımız yeni bir şey denemek isterse, bir tarza aitsizliğin özgürlüğü ile o müziği yapacağım."
"Özellikle yeni kuşak sizi, konserlerinizi yakından takip ediyor? Dinleyiciniz kimlerden oluşuyor sizce?" diye sorduğumuzda ise şunları söylüyor: "Her yaştan her kesimden var dinleyicimiz. Bu bizi çok mutlu ediyor. Yaş sınırsız konserlerimizde anne babası ile gelmiş küçük çocuklarla tanışıyorum mesela. Ya da koluna takmış 30 yıllık eşini konsere getirmiş birini görüyoruz bazen. Bu sınırsızlık çok değişik bir bağ olduğunu hissettiriyor.



Çok mutlu oluyorum. Ne yaşadığımız, kim olduğumuz, kimlerden ve neyden hoşlandığımız bir yana ortak bir lafımız ortak bir derdimiz, neşemizi anlatmak için ortak bir yolumuz var dedirtiyor." Peki, söz yazarken, beste yaparkenki ruh hali nasıl, neler ona ilham veriyor? Anlatıyor: "Algılarını açınca insan, her gördüğü, duyduğu, okuduğu, tanık olduğu ilham oluyor şarkı yazımına. Ruh halim nasılsa da öyle bir şarkı çıkıyor ortaya. Çok mutsuz olduğum, kalbimin kırıldığı bir dönemde, gözümde yaşla yazmıştım mesela Bir Küçük Tebessüm'ü. Yeni evime taşındığımda ve kendimi bir dönemeçte hissettiğim anda Sabret çıkmıştı ya da. Düşünceler ve ruh halim yönlendiriyor kısacası o süreci."
"Stüdyoda söylemekle, konserde söylemek arasında nasıl bir fark var?" diye soruyoruz: "Konser vermek apayrı bir heyecan, onun tarifi çok zor. Dinleyiciyle olmak, aranızdaki o duygu alışverişi çok acayip bir şey. Stüdyo kayıtlarını da canlı ve kanal kayıt olarak ayırmam gerekir. Çünkü bunlar da birbirinden çok farklı hissettiriyor. Bir anı paylaşıyorsun o insanlarla ve dinamik oluyor böylece sonuç. Kanal kayıtta da gözümü kapatıp o an istediğim ortamı ben kuruyorum kafamda. Böyle kayıtların da derin, başka bir yanı oluyor benim için."



Indie Rock'ın kralları geliyor!
Indie rock ve post-punk uyanışının ikonlarından New York'lu grup Interpol, 24 Temmuz'da UNIQ Açıkhava İstanbul'da sahne alacak. Rock müziğin gösterişli ustaları, 12 yıl aradan sonra Türkiye'ye geri dönüyor!
Interpol tıpkı kariyerinin başında olduğu gibi şimdi de hem sahnede hem de stüdyoda taşkınlıktan uzak duruyor. Heyecanlı, minimal enstrümantal parça bölümleri ve özel efektlere boğulmamış düzenlemeler kalplerimize, ölçülü bir derinlikle yüklü metinler ise zihinlerimize hitap ediyor. Interpol'ün 7. uzunçaları 'The Other Side of Make-Believe'in açılış parçası ve ilk single'ı 'Toni'de, Paul Banks, "Hâlâ formdayım, yöntemlerim rafine" diyor. Grup açısından bu albüm bir çığır açıyor: Interpol'ün yeni şarkıları, çağdaş yaşamın uğursuz akıntılarını keşfetmesinin yanı sıra pastoral bir özlem ve taze bulunmuş bir zarafetle dolu. Daniel Kessler'in yılankavi gitar düzenlemeleri arşa varıyor, Samuel Fogarino vurmalı çalgılardaki hassasiyetini garip ölçülere dönüştürüyor; Paul Banks'in gür sesi ise grubun uzun süreli hayranlarını hazırlıksız yakalayacak bir kırılganlık yayıyor etrafa. "Ne de olsa, yedinci kez bile ilk izlenim edinmek mümkündür" diyor Banks.
Okyanusun her iki yakasındaki en büyük mekanlarda gerçekleştirilecek olan turne kapsamındaki konserlerde sadece yeni popular parçalar değil, aynı zamanda tüm geçmiş albümlerden altın değerinde klasikler de seslendirilecek. Paul Banks, Daniel Kessler ve Sam Fogarino, müzikal kariyerlerinin zirvesindeler. Ve 24 Temmuz'da kaçırılmaması gereken bir konserle bunu canlı olarak kanıtlamaya, UNIQ İstanbul'a geliyorlar!



Doğum gününe özel albüm çıkardı!
İstanbul ikametli müzisyen Brek, bir seneyi aşkın süredir üzerinde çalışmakta olduğu yeni albümü '1990'ı kendi doğum günü olan 7 Temmuz'da yayınladı. Önceki albümleri gibi yine bir "ev yapımı" olan '1990', Kadıköy'de bodrum katında bir apartman dairesinden çıkıp sokaklarda dört mevsim geçiren, kâh sokaklara kazınan aşk hikayelerinden kâh varoluş kaygılarının insanın suratına vuran mizahından beslenen bir anlatıyı olabildiğine çiğ ve zarif şekilde dinleyiciye sunuyor.
Brek'e gitar ve piyanoda Bora Yavrucuk eşlik ederken davullar Yağız Nevzat İpek'e emanet. Mix koltuğunda Brek ve Barış Ergün beraber otururken mastering'de ise Görkem Karabudak var.
TV Juice, Mikrodalga Sörfü, ÖLÜPOP, Beyaz Dalga ve MUTSUZLAR isimli albümlerinin yanı sıra 'İlaç Gibi', 'Bilmek İstemem', 'Tasmam Ellerinde' gibi teklileri ile 2018'den beri alternatif müzik sahnesinde hatırı sayılır bir yer edinmiş olan İstanbul menşeili prodüktör-şarkıcı Brek, kayıtlarını tamamladığı yeni albümü '1990'dan ilk single'ı 'Hem Gitmemiş Gibi Hem de Buradan Çok Uzakta' yayınlandı.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA