Türkiye'nin en iyi haber sitesi
ÖMER KARAHAN

Kadim değerlerimize düşman olmayı muhaliflik sanıyorlar!

TSK’ya iftira atanlara destek çıkan bir yönetmene yaptığı çıkışla çok konuşulmuştu. Oyuncu Burak Haktanır, “Bazı kesimler, muhalif söylemi konforlarının devamı için kullanıyor. Kadim değerlerimize düşman olmak muhaliflik değildir” diyor

Ödül töreninin kapanış akşamında, Türk Silahlı Kuvvetleri aleyhinde propaganda yapıp tutuklanan birisi için alkışlar tutulmuş tüm salon sessizliğe gömülmüşken Burak Haktanır çıkıp tek başına tüm salona ders verdi ve kahraman ilan edildi.
Konservatuvar mezunu olan ve oyunculukta 10'uncu yılını icra eden bir isim Burak Haktanır... Şu an yeni açılacak bir dijital platformda 'Yangın Günleri' ve 'Serhat' adlı dizi projelerinde rol alan Burak Haktanır, bugüne dek çokça sinema ve dizi projesinde yer aldı, tiyatro sahnesinde performans sergiledi.
- O gece AKM'de neler oldu?
- Son 10 dakikaya kadar herhangi bir sıkıntı yoktu. Özcan Alper isimli yönetmen, sahneye üçüncü kez çıktı. Farklı kategorilerden ödül aldı. İlk çıkışlarında sadece bir teşekkür edip indi. Asıl söyleyeceklerini meğer sona saklıyormuş. Son ödülünü alırken bir film festivalinde, bir ödül töreninde standartları aşacak kadar uzun bir teşekkür konuşması yaptı. Ve o son cümlesinde de bombayı patlattı, indi sahneden.



- Neydi son cümlede sizin tabirinizle patlayan 'bomba'?
- Türk Tabipleri Birliği gibi bir kurumun başındaki bir kadının, güzide kurumumuz Türk Silahlı Kuvvetleri'ne alenen atmış olduğu bir iftira. Uluslararası arenada olayı bambaşka bir yere taşımaktır bu. Ödülünü Şebnem Korur Fincancı'ya ithaf etti. Hatta o iftiraya hiç dem vurmadan kullandığı cümle aynen şu; "Sırf barış dediği için şu an linçe uğrayan, hapiste olan"... Olayı ne kadar bağlamından uzaklaştırıyor. Ortada bir iftira var. Bir de bu iftirayı yalanla süsleme var. "Sırf barış dediği için hapiste olan Şebnem'e" dedi, alkışını aldı ve indi.
- Peki, siz tam o sırada Özcan Alper'e bir şey söylemediniz mi?
- O sahnedeyken müdahale etmedim. Sahneyi provoke etmedim. İnip kendi yerine doğru gelirken bana doğru yaklaşıyordu, iki sıra önümde oturuyordu zaten. Ben olduğum yerden seslendim kendisine... "Neden yalan söylüyorsun! O kadın, o yüzden mi içeri alındı!" dedim. Alper, "Efendim, anlamadım!" dedi. "O kadın TSK'ya iftira attı!" dedim. Yine anlamazdan geldi, beklemiyordu. "Neyini anlamadın? Kaç gündür bütün PKK ve terör sayfaları bu kadını övüyor. Sen de burada övüyorsun, yazıklar olsun sana!" dedim. Konu bu şekilde bizim adımıza kapanmıştı aslında.



- Peki, sizin salondaki herkesin duyduğu o çıkışı yaptığınız an ne zamandı?
- Daha sonra sahneye çıkan yönetmen Selcen Ergun, biz olayı kapatmışken bana sataştı. Çünkü bir önceki tartışma sahne dışında karanlıkta olmuştu. Ergun, "Mesela az önce de arkadan bir arkadaş çok eril bir çıkış yaptı, ne dediği de anlaşılmıyor zaten!" dedi. Ben de, "Neyini anlamadınız? Çok açıktı. Kadın, TSK'ya iftira attı, bu adam da onu burada savunuyor" dedim. TSK ifadesini tekrar duyunca Ergun, "Ben zaten konuyu anlamadım beyefendi!" dedi. Sakinliğimi korumaya çalışıyorum ama sinirim artıyor bir yandan. Ben protesto edip salonu terk ederken sunucu topa girdi durduk yere, "TSK kendini savunamaz mı, sana ne oluyor!" dedi. Ben de, "PKK kendini savunamaz mı, Fincancı kendini savunamaz mı, size mi kaldı onları burada savunmak!" dedim. O anda çıktım salondan ama mekanı terk etmedim. 'Lafını söyledi gitti' olmasın diye. Korhan Abay, arkamdan küçümseyici bir tavırla 'Zıpçıktı' diye hareket de etmiş. Belki hakikaten söyleyecek sözleri vardır diye fuayeden ayrılmadım. Sonra salon dağıldı.
- Sonrasında, "O kadın TSK'ya iftira attı!" cümlenizle bir anda ülke gündemine oturdunuz...
- Ertesi gün öğlen saatleri telefonum çaldı. Bir gün önce orada olmayan birisi, "Abi ödül töreninde ne yapmışsın öyle!" dedi. Twitter'da görmüş. Akşam saatlerinde Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı Prof. Dr. Mustafa Şentop Bey'in makamından aradılar. O beni çok şaşırttı. O ana kadar eş dost arıyordu.



MUHALİF SÖYLEMİ KONFORLARININ DEVAMI İÇİN KULLANIYORLAR!
- Olay sonrasında günlerdir yazılıp, çiziliyorsunuz. Herkes sizi 'kahraman' olarak nitelendirmeye başladı...

- Bu durumun bu kadar şaşkınlığa neden olması sanat camiası adına utanç verici... Keşke çok sırandanmış gibi karşılansaydı. Böyle bir konuda tarafsız durmak bana göre aslında tarafını çok net belli etmektir. Yediğin yemeği, gezdiğin sahili her şeyi paylaşıyorsun. Sokak köpeklerinden tut, Kaz Dağları'ndaki ağaca kadar her konuda maşallah bir fikrin var. Bu konuda neden sessiz kalmayı tercih ediyorsun! Muhaliflikle bu ülkenin kadim değerlerine düşman olmayı birbirine karıştırıyorlar. Bizim muhalif görünen sanatçıların birçoğu, muhalif söylemini kendi konforunun devamı için kullanıyor. Muhalif olmak çok kıymetli bir şeydir. Doğruyu destekler, yanlışın karşısında durur ve icraatın bir nevi daha iyi olmasına vesile olursan... Bu ülkenin, bu toplumun insanlarının bütün değer yargılarıyla çatışmak, hor görmek muhaliflik değildir.
- Hâl böyleyken bu durum sonrasında oyunculara, sanatçılara kısacası meslektaşlarınıza söylemek istediğiniz bir şey var mı?
- Meslektaşlarımıza, oyuncu arkadaşlarımıza son olarak söyleyeceğim şey şudur; korkmayın! Hakikaten doğru olduğuna inanıyorsanız korkmayın!

MİLLİ SAVUNMA BAKANIMIZ ANKARA'YA DAVET ETTİ
- Başka kimler aradı?

- TBMM Başkanı Şentop, sağ olsun övgü dolu sözlerle takdirlerini iletti. "Sanat camiasından beklemediğimiz bir çıkış yaptınız!" dedi. Katıldığım bir televizyon programında moderatörü İçişleri Bakanı Süleyman Soylu Bey aradı. O da sağ olsun, takdirlerini ve teşekkürlerini iletti. Milli Savunma Bakanlığı'ndan arandım. "Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar Bey sizi makamında ağırlamak istiyor" dediklerinde, inanın o an kalbim yerinden çıkacak gibiydi. "Şeref duyarım" dedim. Ankara'ya gittim. İletişim Başkanlığı'ndan aradılar, davet ettiler. Prof. Dr. Fahrettin Altun Bey ile görüştüm. Sinema Genel Müdürü Erkin Yılmaz Bey davet etti, ziyaret ettim. Farklı farklı partilerden çok sayıda siyasetçi aradı. MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli Bey'in grup toplantısında bizzat ismimi söyleyerek teveccühlerini göstermesi yine benim için çok kıymetliydi. Sosyal medyadan anlatamayacağım kadar çok mesaj geldi.
- O gece ödül töreninde tartıştığınız o üç isim size bir dönüş yaptı mı?
- Ne Özcan Alper'den ne Selcen Ergun'dan ne de Korhan Abay'dan herhangi bir dönüş olmadı. Ben de bir dönüş beklemiyorum zaten.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA