Türkiye'nin en iyi haber sitesi
SELAHATTİN DÖNMEZ

İnfluenzayı önleyen mucize beslenme önerileri

Okullarda kol gezen ağır enfeksiyonlar çocukları perişan etti. Hastanelerin acilleri dolu. Hafif bir kırgınlık ile baş gösterip ardından ishal, bağırsak enfeksiyonu, baş ağrısı, boğaz ağrısı, ateş ve şiddetli kuru öksürük ile devam ediyor enfeksiyon. İnfluenza dediğimiz bu enfeksiyonun iyileşmesi için probiyotik açıdan zengin doğal besinleri tercih etmeliyiz. Bal, arı ürünleri ve proteinler bağışıklığın en büyük sırrı...

Son aylarda neredeyse herkes çok ağır ve iyileşmesi uzun süren üst solunum yolunu tutan, adını tam koyamadığımız hastalıktan kırılıyor. Alışveriş merkezleri, toplu taşıma araçları ve kalabalık aile ortamlarında eğer enfesksiyonunuz varsa mutlaka maske takmalısınız.
Toplu taşıma araçlarında kuru öksürük eğer maske kullanımı olmaz ise enfeksiyonun ortamda bulunan herkese yayılmasını sağlayarak hastalığın bireyden bireye sıçramasını da hızlandırmaktadır. Kuru öksürük için ıhlamur, adaçayı, papatya çayı veya yeşil çay balla karıştırılarak içildiğinde boğazın yumuşamasıyla daha hızlı geçmesi sağlanabilir. Enfeksiyon durumlarında su içimini arttırmanız öksürüğün de inatçı olmasını önleyecektir.

GRİP AŞISI KORUYUCU
Mevsimsel influenzadan sık olan korona çeşitlerine kadar birçok solunum yolunu tutan enfeksiyondan korunmada grip aşısı ve diğer aşılar oldukça yüksek etkinlikte koruyucu olduğu bilinmektedir. Özellikle yaşlı bireylerin torunlarından geçebilecek gripten korunmasında grip aşısını yaptırmaları oldukça önemlidir. Çocuklarda uzun süren burun akıntısı demek gribin başlaması anlamına gelir ve aile içinde bulaşının önlenmesi için temasın kesilmesi, sık ellerin yıkanması ve maske kullanımına dikkat etmek gerekmektedir.

SIK ANTİBİYOTİK KULLANILMAMALI
Bazı özel durumlarda antibiyotik belirli süre kullanımı üst solunum yolu enfeksiyonlarında gerekli olabilir. Ancak yanlış ve aşırı antibiyotik kullanımı vücudumuzda olan bakterilerin bu antibiyotiklere karşı direnç geliştirmesine neden olabilir. Biz tıpta buna süper enfeksiyonlar diyoruz. Bu durumun gelişmemesi için mümkün olduğunca antibiyotik kullanımından uzak durmalı, iyi uyku ile vücudu dinlendirmeliyiz.



KORUYUCU BESLENMEDE 4 DOĞRU ADIM

1- PROBİYOTİKTEN ZENGİN DOĞAL BESİNLER BESLENMENİZDE BULUNSUN
Probiyotikler, gastrointestinal mukozal yüzeyi salgıları sayesinde vücudu hastalık etmenlerine karşı korur. Salgılanan mukus ve sıvılar bağışıklığın ana merkezi olan sindirim kanalında fiziki bir bariyer oluştururlar. Bu bariyer çevreden vücuda giren mikropların dolaşıma katılmasını engeller. Sindirim kanalından probiyotik bakteriler yardımıyla vücuttan atılmasını sağlarlar. Doğal probiyotik içeren yiyecekler peynir, yoğurt ve kefirdir.
YOĞURT: Yoğurt vücutta bulunan bağışıklığı bozan ağır metalleri, virüsleri ve bakterileri yok eden çocuğun beslenmesinde de önemli yeri olan bir besindir. Her gün 1 kase yoğurt panzehir etkilidir.
KEFİR: Kefir taneleri kullanılarak laktik asit fermantasyonları sonucu elde edilen geleneksel fermente süt ürünü de bolca probiyotik içerir. Ayrıca kefirde üretilen kefiranlar bağırsaklarda bağışıklık hücrelerinin fazla üretilmesini teşvik eder. Yoğurt tüketemeyen ya da yemeyenler için kefir güçlü bir bağışıklık sistemi düzenleyicidir. 1 kase yoğurt yerine 1 su bardağı kefir iyi bir süt ve yoğurt alternatifidir.
PEYNİR: Protein, kalsiyum, B2 vitamin ve B12 vitamini başta olmak üzere bağışıklık sistemine yardımcı olan probiyotikleri de içeren birçok besin ögesinin önemli kaynağıdır. Bağışıklığı güçlendirmek her gün bir kalın dilim peynir yemek oldukça sağlıklıdır.



2- BAL VE ARI ÜRÜNLERİ BAĞIŞIKLIĞIN EN İYİ DOSTU
Bal, özel bileşimi sayesinde antioksidan ve antimikrobiyal özellik göstermektedir, bu özelliği bağışıklık sistemlerinin güçlü olmasını destekleyen doğal ilaç etkili besin olmasına neden olmaktadır. Her gün yoğurda, süte veya adaçayı, ıhlamur gibi bitkisel çaylara 20 gram kadar bal ve arı ürünlerinden birini dönüşümlü karıştırarak veya kahvaltının yanında tüketim önemlidir.
ARI SÜTÜ: Arı sütü işçi arıların salgıladıkları kraliçe arı ve onun larvalarının ana besin kaynağı olan çocuklarda hücrelerin yenilenmesini bağışıklık yanıtları sağlayan mekanizmaların iyi çalışmasına olanak sağlayan süper besindir.
PROPOLİS: Arı kovanının tüm hastalık yapacak arı sağlığını bozacak çevresel etmenlerden koruyan propolis çocuklarda da bağışıklığı koruyan dünyanın en güçlü antioksidan kaynağıdır. Fenolik bileşikler ile flavonodileri içerir. Bal, polen ve arı sütü ile karıştırarak tüketilmesi bağışıklığın güçlenmesi açısından en doğru yoldur. Propolis için kafeik asit fenetil ester dediğimiz bağışıklığı maksimuma çıkaracak fenolik bileşikten zengin olan saşe formlarını tavsiye etmekteyim. Saşeler hem kullanım pratikliği hem de bağışıklık için yeterli propolis alımından emin olunmasını sağladığı için hijyenik seçeneklerdir.
ARI POLENİ: Çiçeklerden arıya yapışan polenlerin kovana gelmesiyle protein kaynaklı mineralli bir konsantre polenin oluşmasını sağlar. Sindirim ve idrar yolu enfeksiyonlarından koruyan ve doğal antibiyotik etki gösteren maddeleri barındıran arı poleni bağışıklık için güvenle tüketilmelidir.



3- PROTEİNLER BAĞIŞIKLIK ÖNCÜLERİNİN SENTEZİ İÇİN GEREKİR
Proteinler vücutta hücre yenilenmesi, bağışıklık sistemi, bazı hormonlar ve enzimler için elzemdir. Bağışıklık sistemindeki antikorların yapımında önemli görevler üstlenmektedirler. Arginin, glutamin, histidin, metionin bu yapılarda rol alan önemli aminoasitlerdir. Bu aminoasitler genel olarak hayvansal besinlerin içerisinde yer almaktadır. Güçlü bağışıklık için mutlaka her gün düzenli olarak et, tavuk, balık, yumurta ve kuru baklagiller ile günlük protein ihtiyacının karşılanması sağlanmalıdır.
KIRMIZI VEYA BEYAZ ETLER: Kırmızı et, tavuk eti, balık veya hindi eti protein dışında demir, çinko, fosfor, magnezyum gibi mineraller ile B1, B6, B12 ve A vitamini bolca içerirler. Balıklarda sardalya, uskumru başta olmak üzere selenyum, D vitamini ve omega 3 yağ asitleri immün hücre üretimi açısından esansiyel yiyeceklerdendir. Her gün 150-200 gram kadar bir öğünde bu sağlıklı et çeşitlerini eksik etmemelisiniz.
YUMURTA: Vücut için gerekli olan tüm aminoasitleri ve bağışıklık sisteminde görev alan vitamin ve minerallerin çoğu yumurtanın içerisinde yer alır. Beyazında bulunan lizozim enzimi ve sarısında fosfotidilkolin antioksidan etkisi sebebiyle enfeksiyonlara karşı koruyucu etkisi sağlarsınız. Omega 3, amino asitler, konjuge linoleik asit ve demir mineralinden zengin yumurtayı bağışıklığı kuvvetlendirmek için önerim her gün bir adet olacak şekilde yemeniz şeklinde olacaktır.



4- DOĞAL BESİNLERDEN BOL VİTAMİN VE MİNERAL ALIN
A VİTAMİNİ:
Görme fonksiyonları, bağışıklığın güçlenmesi, cilt ve mukoza zarının onarımı için gereklidir. Tam yağlı süt, havuç, kayısı ve yeşil yapraklı sebzeler A vitamininden değerli yiyeceklerdir.
D VİTAMİNİ: Bağışıklığın devamlılığı, kemik mineralizasyonu, kalsiyumun emilimi ve hastalıklardan korunmada rolü bulunur. Yağlı balıklar, süt, yumurta, tereyağı ve margarinlerde az miktarda da olsa bulunur.
E VİTAMİNİ: Bağışıklık hücrelerinin sentezi için önemlidir. Antioksidan özelliği açısından her gün alınmalıdır. Bitkisel sıvı yağlar ve koyu yeşil yapraklı sebzelerde bolca bulunan bu vitamin buğday gibi tahıllar badem gibi yağlı tohumlarda da bulunur.
K VİTAMİNİ: Bağırsaklarda t lenfosit hücrelerinin üretiminde aktif rol alır. Kanın pıhtılaşması için ana faktör olup kemik gelişimi için de önemlidir. Koyu yeşil yapraklı sebzeler K vitamini ihtiyacımız için yeterli olan beslenme kaynaklarıdır.
B1 TİAMİN VİTAMİNİ: Bağışıklık; enerji ve karbonhidrat metabolizması için gereklidir. Et, süt, tam tahıllar, yumurta ve tam tahıllı kahvaltılık gevrekleri en iyi kaynaklarıdır.
B2 RİBOFLAVIN VİTAMİNİ: Bağışıklık ve enerji metabolizması için gereklidir. Süt ve süt ürünlerinde bolca bulunur. Süre floresan rengini veren madde olup yoğurdun yeşil kısmında ise tüm gereksinimi karşılayacak kadar bulunur.
NİASİN: Antikor üretiminde görevlidir. Enerji metabolizmasında olmazsa olmaz vitamindir. Et, balık, tam tahıl ve kuru yemişlerde bulunur.
B6 VİTAMİNİ: Antikor üretimi, karbonhidrat ve protein metabolizmasında bulunan bu vitamini yeterli almak için günlük beslenmede et, tam tahıllar, yumurta, sebze ve süt ile beslenmek yeterlidir.
FOLAT: Kan oluşumunda görevli bu vitamin bağışıklık hücrelerinin üremesini destekler. Koyu yeşil yapraklı sebzeler, zenginleştirilmiş kahvaltılık gevrekler ve kuru baklagiller foltattan oldukça zengin besinlerdir.
B12 VİTAMİNİ: Alyuvarların oluşumu ve nörolojik fonksiyonlar için önemli olan bu vitamin et, balık, süt ürünleri, yumurta ve maya özütünde bulunur.
BİYOTİN: Enerji metabolizması için önemli görevi olan bu vitaminin ana besin kaynakları iyi pişmiş yumurta ve kuru baklagillerdir. Güçlü bağışıklık için biyotinden zengin besinleri düzenli beslenmede bulundurmak yarar sağlamaktadır.
PANTOTENİK ASİT: Bağışıklık hücre sentezi, antikor üretimi ve enerji metabolizması için önemli olan diğer vitaminlerden biri de pantotenik asit; et, patates, yumurta ve tam taneli tahıllarda zengin miktarda bulunur.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA