Her şeyden önce büyük emeklerle Türkiye'ye kazandırılan 2010 Dünya Şampiyonası'nın tüm spor kamuoyuna ve de özellikle bu şampiyonadan büyük moral, gözlem çıkartacak ve yarınlar için yeni idolleriyle tanışacak genç jenerasyona hayırlı olmasını dilerim. Gruplara gelince, bizim grubumuz kadar yan grubun da büyük değer taşıdığını unutmadan başlayalım tahminlere. Daha önceki yıllarda ikinci tur da gruplardan oluşuyordu.
Bu sene grupta oluşacak ilk dördün yan grup ile eşleşmesinin ise eleme şeklinde olacağını bilerek her eşleşmenin altın değerinde olduğunu baştan planlamalıyız. D Grubu'nun sıralamasının İspanya, Litvanya, Fransa ve Kanada olabileceğini düşünerek bu grupta Kanada ile eşleşebilmek büyük avantaj yaratacaktır. Ama o eşleşme için C Grubu'nu lider bitirmemiz gerekiyor.
Grubumuzu Rusya ve Yunanistan'ın ardında bitirebilme durumu (gelin biz buna kabusu diyelim) bizi ilk eleme maçında İspanya, Litvanya ya da Fransa'nın karşısına itebilir.
Polonya'daki Avrupa Şampiyonası'nda çok şeyler yitirdiğimiz Slovenya maçının son 4 yolunda ne denli önemli olduğunu hatırlarsak, bu tür şampiyonalarda yan gruptan gelen takımlarla oynanacak son 8 ve son 4 maçlarının şampiyonanın en zor günleri olacağını görmek için kahin olmaya gerek yok.
İlk grubumuza dönersek, 40 dakikayı büyük disiplinle oynayan Yunanistan ve Rusya gibi iki takımı alt edebilmek için aynı direnci, disiplini ve mücadeleyi Dünya Şampiyonası'na hazırlanacağımız her maçta alışkanlık haline getirmemiz gerekecek. Grup maçlarına böylesine iki savaşçı takımla oynayıp başlamak belki de bize turnuvada çok gerekli olacak momentum ve adrenalini baştan getirecektir. Mücadeleci Porto Riko ve Çin ile yapılacak maçlar da bize güç kazandıracaktır.