Hafta içi antrenmana gittim. Aykut Hoca'nın Konyaspor maçına en az ilk 7 hafta kadar önem verdiğini gördüm. "Konyaspor'un ligdeki durumu biraz düşürebilir bizi" diyordu. Zaten Semih'in attığı ikinci golden sonra Aykut Kocaman'ın "OH!" çekişi farklı bir oh çekişti.
Küme düşmeme yarışındaki rakipleri Sivasspor ve Bucaspor'un kazanması, Konyaspor'u Kadıköy'de açık futbola itti.
Açık futbolun karşılığındaki pozisyonları bulamadılar. Bu, Fenerbahçe'nin özellikle ligin ikinci yarısında yaptığı takım savunmasının iyi olduğunu gösteriyor.
Fenerbahçe, sezonun ikinci devresinde evindeki dördüncü maçta da ilk 20 dakikada golü buldu. Yine coşkulu, ısrarlı ve öne doğru başladılar.
Fakat organize atakla pozisyon bulamadılar. Ülkenin önde şok presi en iyi yapan futbolcusu Emre'nin kendine has presi ve asistiyle de Niang'ın ayağından golü buldular. Hemen ardından bu kez Niang'ın presiyle ikinciyi kaçırdılar.
Hızını düşürmedi Fenerbahçe... İkinciyi bulmak istiyordu. İlk yarının sonuna doğru Stoch ile iki fırsatı kaçırdı.

EMRE BÜYÜK KAYIP OLUR
İkinci yarının başından itibaren kötü oynamaya başladı Fenerbahçe takımı. Belki rakibine pozisyon vermiyor ama ilk yarıdaki kadar da oyuna hükmedemiyordu. Bunda en önemli etken özellikle Niang'ın topu tutamadığı gibi, hücumda çok top kaybetmesiydi.
Alex de etkili olamayınca dün Konyaspor rahat savunma yaptı.
Ama Aykut Kocaman'ın Semih'i sahaya sürüşü, en azından topu rakip yarı alanda tutma hamlesi, gol de gelince (Caner'in pas zamanlaması çok iyiydi) son dakikaları artık formaliteye çevirdi.
Maçın ilk yarısında iki stoper ve ön orta saha oyuncusunun sarı kartlı olması da oyunun devamı ve Galatasaray derbisi için riskti.
Ama bir şekilde tamamladılar.
Dün çok iyi oynayan ve bir asist yapan Emre Belözoğlu'nun acı içinde sahayı terk etmesi, Cuma günü Galatasaray'a karşı derbide oynamama ihtimali Fenerbahçe için büyük kayıp.
Hakem Bülent Yıldırım çok iyi bir maç yönetti.