Gömleğin ilk düğmesi yanlış iliklenmişse, diğer düğmelerin doğru iliklenmesine imkan yoktur... Bu sözleri dün Adalet Bakanı Cemil Çiçek söyledi.
"Neden söylediğine" gelince...
Bakan beyle "Kuzey Irak'ı... Türkiye'nin bu konuda izlediği politikayı" konuşuyorduk. Cemil Çiçek, çantasından bir "doküman" çıkardı.
"Önce şuna bir göz atın" dedi.
Doküman "10 Ağustos 1999'da TBMM Başkanlığı'na verilen bir Genel Görüşme önergesi."

***
Önergenin altında "21 milletvekilinin" imzası var:
Cemil Çiçek, Bülent Arınç, Şükrü Ünal, Azmi Ateş, Mehmet Ali Şahin.......
Önergeyi özetleyecek olursak:
* Son zamanlarda Kuzey Irak'ta, Türkiye'nin milli güvenliğini yakından ilgilendiren gelişmeler yaşanmaktadır.
* Endişe ederiz ki, bir gün, bir emrivaki ile karşı karşıya kalabiliriz.
* Kuzey Irak'taki gelişmeler, ABD'nin inisiyatifinde ve hatta yönlendirmesinde başlayan süreç, Türkiye'nin milli güvenliğini, toprak bütünlüğünü, hatta bu süreç başarıyla tamamlanırsa, devletin üniter yapısını etkileyecek bir mahiyet ve derinlik kazanmaktadır.
"Önerge sahiplerinin" isteklerine gelince:
"-.....bu konularda öncelikle ve ivedilikle bir genel görüşme açılması."

***
Konu "şu parti, bu parti" sorunu değil.
"İktidar" ya da "muhalefet" konusu hiç değil.
Olay bir "milli güvenlik" olayı.
Cemil Çiçek'e sorduk:
- Önergeyi verdiniz... Sonra ne oldu?
- Çiçek "uzun süre görüşülmedi" diye söze başladı:
- Daha sonra Meclis'te başka genel görüşme önergeleri de verildi... Sayıları 7 veya 8'di... Bunlar birleştirildi.
- Sonra?
- Sonra bir Genel Görüşme yapıldı... Ama bizim verdiğimiz önergedeki konulara hiç temas edilmedi... Ve konu kapandı, gitti.

***
Cemil Çiçek:
- O önergenin gerekçesinde yazdıklarımız, maalesef bugün karşılaştığımız durum... Ah keşke haksız çıksaydık.

***
Sohbet sırasında Cemil bey "daha da gerilere" gitti.
"Birinci Körfez Savaşı'na."
Çiçek:
- Hatırlayınız... O dönemde bazı istifalar bile olmuştu.
Genelkurmay Başkanı istifa etmişti.
Dışişleri Bakanı da.
Milli Savunma Bakanı da.
Türkiye'nin izleyeceği politika ile ilgili olarak Ankara "dağınıklık" sergilemişti.
Cemil Çiçek:
- İşte o zaman, gömleğin ilk düğmesi yanlış iliklendi... Ve sonra hatalar devam etti, gitti.

***
"İşin başında... Birinci Körfez Savaşı sürecinde" Türkiye ne yapmalıydı?
Çiçek:
- Türkiye asker yollamalıydı... Uluslararası meşruiyet tartışması yoktu... Türkiye'den de asker isteniyordu... Ama yapılamadı.
- Neden?
- İktidar partisinde tereddüt vardı... Muhalefet de karşı tavır takındı.

***
Cemil Çiçek "o tarihte" Devlet Bakanı idi.
"İkinci savaş" sürecinde yine Bakan'dı.
Son 15 yılın değerlendirmesini yaparken şöyle dedi:
- O tarihte asker gönderseydik, bugün Kuzey Irak'ta belli bir bölge Türkiye'nin himayesinde olurdu.

***
Siyaset "öngörmektir."
"İleriyi" görebilmektir.
Ve "tartışmak, politika üretmektir."
Bunlar "becerilemeyince..."
Bir gün "emrivaki" oluverir.
Bugün olduğu gibi.