Türkiye'nin en iyi haber sitesi
YAVUZ DONAT

Avrupa'ya iki dava

Avrupa Birliği Adalet Divanı'na "iki dava birden" açtık... 31 Mart 2006'da...
"Yüksek Mahkeme" dava başvurularımızı kabul etti.
Davaların konusu:
"Türkler'in Avrupa'ya vizesiz gitmesi."
Davaları açan ise:
Türkler'in "sivil örgütleri."
Övgüye layık bir girişim.

***
Türkler'e 26 yıldır vize uygulanıyor.
Türkler'in kazanılmış hakları birer birer ellerinden alınıyor.
Ve Türk devleti "bunların mücadelesini" veremiyor.
Ancak geçtiğimiz yıllarda "bazı Türkler" Avrupa Adalet Divanı'na dava açtılar.
Tam 24 dava kazanıldı.
Ama pek çok AB ülkesi bu davalarla sağlanan "kazanımlarımızı" uygulamak istemiyor.
Bunun da mücadelesini veremiyoruz.

***
Stuttgart'ta bir toplantı yapıldı.
"Dar kapsamlıydı."
Avrupa'daki taşımacılık sektörünün temsilcileri vardı.
Reşat Güngör gibi, Osman Çat gibi. AB Adalet Divanı'nda dava açıp, kazanmış Türkler vardı.
Nadi Şahin gibi.
Avrupa-Türkiye Araştırmaları Enstitüsü'nün (ATA) direktörü Doç. Dr. Harun Gümrükçü vardı.

***
Harun Hoca bir süredir "AntalyaAkdeniz Üniversitesi'nde Uluslararası İlişkiler Öğretim Üyeliği" yapıyor.
Ama "Avrupa'daki sivil toplum önderliğini" de sürdürüyor.

***
"Birinci
davayı" nakliyeciler açtılar:
Avrupa'nın Türkler'e koyduğu vize, uluslararası anlaşmalara aykırıdır.
İkinci davayı "ATA Enstitüsü" açtı:
- AB ile Türkiye arasında imzalanan anlaşmalar uyarınca Türk gazeteciler, sporcular, serbest meslek mensupları, işadamları, üniversite hocaları Avrupa'da vizesiz dolaşma hakkına sahiptir.

**
Adalet Divanı "başvuruları" kabul etti. Şimdi "süreç" işleyecek. Mahkeme, dava dilekçelerini "AB Komisyonu'na" gönderecek.
Ayrıca "tüm AB ülkelerine."

***
"Oralardan"
görüş istenecek.
AB Adalet Divanı'nda "15 yargıç" var.
9 da "kanun sözcüsü."
Hepsi "farklı ülkelerden."
Böyle bir mahkemede dava kazanmak "iğne ile kuyu kazmak kadar zor."
Ama bugüne kadar "24 kuyuyu iğne ile kazdık."
"Yenilerini de" kazacağız.
Ne zaman "yüksek mahkemede" dava kazandıysak, Avrupa'daki 4 milyonu aşkın Türk'ün durumunda "iyileşme oldu."
İnanıyoruz "yine olacak."

***
Türkiye her zaman olduğu gibi, "her hafta değişen gündemlerle" öylesine meşgul ki...
Avrupa'daki insanlarımızın sorunları bir türlü "gündeme" giremiyor.
Almanya'da, çalışma yaşındaki her 100 Türk'ten 40'ı işsiz.
Türkler'in kendi aralarında Türkçe konuşmaları istenmiyor.
Türkler'e "vicdan testi" uygulanıyor.
"İnsan hakları ayaklar altına alınıyor."

***
"Böyle bir ortamda" Avrupa Birliği'nin "en üst yargı organı" olan Adalet Divanı'nda iki dava birden açmamız "sevindirici."
Hem "olayı" duyurmak ve hem de "sevinci sizlerle paylaşmak" istedik.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA