Giden hükümette "iki kıdemli bakan" vardı. Abdülkadir Aksu "giden hükümetle birlikte" gitti. Gelen hükümette "bir kıdemli" kaldı: Cemil Çiçek.
***
1987'de Başbakan Özal bir sabah Gaziantep Valisi'ni aradı:
- Abdülkadir seni Diyarbakır milletvekili yapacağım... Ankara'ya gel.
- Baş üstüne efendim, yarın huzurunuzdayım.
- Yarına kalma... Bugün gel.
***
Turgut bey "siyasete girmeni istiyorum" dedi. Abdülkadir Aksu "iki kişinin görüşünü" sordu. Annesi ile eşinin.
Annesi "yapma oğlum, etme oğlum" dedi.
Eşi de "anneye destek verdi."
- Yapma, etme, siyasete girme.
Ama Aksu "kararını" söyledi:
- Giriyorum, bana dua edin.
***
Giriş o giriş.
"5 başbakanın kabinesinde" görev yaptı.
Turgut Özal, Yıldırım Akbulut, Mesut Yılmaz, Abdullah Gül, Recep Tayyip Erdoğan.
4'ünde "İçişleri Bakanı' ydı."
Mesut Yılmaz hükümetinde ise "GAP' tan sorumlu" Devlet Bakanı.
***
Meclis'te Aksu'ya sordular:
- Yeni hükümette yoksunuz... Kırgın mısınız? "Olsa olsa yorgun olur" diye gülerek araya girdik.
Abdülkadir bey "vallahi en doğrusu bu" diye kahkahayı bastı.
***
Rize ve Gaziantep'te valilik.
"7 yıl" Bakanlık. Acaba kaç siyaset ve devlet adamına nasip olur?
***
"Bu işe" sanırız en çok eşi sevinmiştir. Zira 22 Temmuz seçimlerinden önce Abdülkadir beyden ricada bulunmuştu:
- Yeter. Bu seçimde aday olma. Dinlen. Biraz da evle, çocuklarla, torunla meşgul ol.
***
Yeni hükümette olmadığı için ona "geçmiş olsun" da diyebilirsiniz.
Ailesi açısından bakıp "gözün aydın, kurtuldun" da.