Eskiden (soyadı kanunu öncesi) kimsenin "soyadı" yoktu. Herkes "lakabıyla" anılırdı.
Örneğin, Yozgat'ta "Çiçekzadeler."
Çiçekzade Mustafa Efendi "Türkmen aşiretinden."
2 oğlundan arka arkaya 2 erkek torunu olunca...
Torunlara "dedenin adı" konulmuş.
Biri "Mustafa."
Diğeri "Efendi."
***
Soyadı kanunu ile birlikte aile
"Çiçek" soyadını almış.
Torunların adı:
Mustafa Çiçek... Efendi Çiçek.
***
"Efendi" ilkokulu bitirmiş, diplomada
"Efendi Çiçek" yazılı.
"Efendi" büyümüş... Ve bir gün
Yozgat Asliye Hukuk Mahkemesi'ne başvurmuş:
- Gelen
"Efendi" diyor, giden
"Efendi." Adımı değiştirmek istiyorum... Bundan sonra adım
"Cemil" olsun.
***
"Efendi Çiçek" olmuş,
"Cemil Çiçek."
Eski
"Efendi", sonra
"Cemil" Çiçek'le, yeni yıl sohbeti...
Bugün
"hayatın içinden" birkaç not.
Yarın ise
"derin Ankara... Derin politika."