Ulucanlar Cezaevi'ni gezerken... Adnan Menderes Bulvarı'ndan yürüyüp, Bülent Ecevit'in koğuşuna giderken...
Altına "idam sehpası" kurulup, "Deniz Gezmiş'in asıldığı" ağacın önünde resim çektirirken...
Osman Bölükbaşı'nın, Necip Fazıl'ın... Muhsin Yazıcıoğlu'nun "yattıkları yerleri" dolaşırken...
***
Aklımıza
"eskiden yazılmış bir yazı" geldi.
"Ahmet Ağaoğlu... Hâkimiyeti Milliye Gazetesi... 9 Aralık 1924."
***
"Garbın
(Batı'nın) şehirleri ve sokakları kendisine hizmet edenlerin abideleri ve heykelleri ile tezyin edilmekte
(süslenmekte) iken, şarkın
(Doğu'nun) şehirlerinde ve sokaklarında kendisine hizmet etmiş olanların asıldığı ağaçlar, kesildiği yerler, çocuklara ibret olmak üzere uzaktan parmakla ve korkunç hikâyeler ile gösterilir."
***
Dün
Ulucanlar'ı gezdik... Cezaevi duvarlarında
"başın öne eğilmesin" yankılanıyordu.