Çarşamba akşamı... İki ayrı yere davetliyiz.
Önce Keçiören'de, Doktor Ramazan Aydın'ın yemeğindeyiz.
Prof. Dr. Deniz Demirkan, Özel Keçiören Hastanesi'ne Başhekim oldu... Onu kutluyoruz.
Sonra "grup halinde" ikinci adrese geçiyoruz... Balgat'a.
Salim Uslu'nun davetine.
***
Kar altındaki Ankara'da, şöminenin karşısında
"ne konuşulur?" "Elbette siyaset" değil mi?
Hayır... Söz
"şiirden" açılıyor.
***
Mehmet Mehdi Eker.
Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı.
Onu
"iyi tanıdığımızı" sanıyorduk.
Ama... Sanata- şiire olan ilgisini hiç bilmiyorduk.
Başladı
"ezbere" şiir okumaya.
Önce
Sezai Karakoç'tan.
Sonra
Cemal Süreya'dan.
Ardından
Necip Fazıl Kısakürek'ten.
Sadece okumakla kalsa neyse...
Şiirlerin ne zaman, hangi ortamda yazıldığına dair hikâyeler bile anlattı.
***
Kalabalıktık.
Cevdet Yılmaz'dan Necati Çetinkaya'ya,
Abdulkadir Aksu'dan Oğuz Kağan Köksal'a,
Muammer Güler'den Galip Demirel'e,
Agâh Kafkas'tan Saffet Arıkan Bedük'e,
Yaşar Öncan'dan Mahir Ünal'a,
Şükrü Ayalan'dan Selahattin Beyribey'e kadar 40-50 kişiydik.
Herkes Mehmet Mehdi Eker'in "bu yönünden habersiz." Ve hepimizin ağzı hayretten "bir karış açık." Gece boyu onu "zevkle dinledik."
***
TV'de program yapanlara öneririz.
Mehmet Mehdi Eker'i TV'ye çıkarsınlar.
Ama
"Gıda Tarım ve Hayvancılık" konularında değil...
"Sanat programına... Ona şiir okutsunlar."
"Reytingleri patlatacağına" bahse gireriz.