Türkiye'nin en iyi haber sitesi
YAVUZ DONAT

İftira davası

Eskiden de siyasette "Yalan dolan... İftira... Belden aşağı vurma" vardı.
Ama... Son yıllarda "Yasadışı işler kurumsallaştı... Başbakan'ın kriptolu telefonları... Dışişleri'nin önemli toplantıları dinlenmeye başlandı."
Biz "Eski yalanlar... Eski iftiralar" konusunu açınca... Recai Kutan bir "Eski anısını" anlattı.
İlginç hikâye... Paylaşmalıyız:
1975'te Senato seçimleri vardı... Kayseri'deki adayımız son dakikada çekilince... "Parti (Milli Selâmet Partisi) adaysız kaldı."
Erbakan Hoca beni çağırdı...
Dedi ki... "Öteki partilerin adayları güçlü isimler... Onların karşısına güçlü bir adayla çıkmamız lazım... Çok rica ediyorum, aday olur musun?"
Kayseri'den senatör adayı oldum... "Gittim, çalışmaya başladım."
Bir gün... Yerel bir gazete... Benim hakkımda bir yayın yaptı... Hem de nasıl yayın?... Şöyle... "Ey Kayserililer!... Her konuşmasında Allah, ahlak, maneviyat diyen Recai Kutan ne iş yapıyor, biliyor musunuz?... Çocuklarımızın ahlakını bozan porno filmler var ya... Recai Kutan o porno filmleri Türkiye'ye ithal eden şirketin genel müdürlüğünü yapıyor."
Dondum kaldım... Şaşırdım... Kendi kendime konuşmaya başladım... "Allahım... Günahım ne?... Neden böyle bir iftirayla karşılaştım."
Mahkemeye gittim... "Hakkımı mahkemede aramaya karar verdim."
Mahkeme aylarca devam etti... "Olayın iftira olduğuna karar verdi."
Ancak... Hâkim "İftira olmakla birlikte... Yayında hakaret kastı yoktur" dedi... Bana iftira atanları "Beraat ettirdi."
İftiraya uğramakla kalmadım... "Mahkeme masraflarını da ben ödedim."

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA