Geçenlerde Konya'daydık...
Maçtaydık.
Yeni stadyum muhteşemdi... Ali Şen'e anlata anlata bitiremedik.
Biz konuşurken... Ali Şen sözümüzü kesti:
- Konya stadı kaç kişilik?
- Konya'nın plakası 42... Stat 42 bin seyirci kapasiteli... Avrupa'daki pek çok stadyumdan daha görkemli.
- Bunlar güzel de...
Tribünlerde kaç seyirci vardı?
İşte... Bütün mesele burada.
Kaç seyirci vardı?...
Söyleyemedik.
Bırakın Konya'yı... Ankara'da, İstanbul'da, Bursa'da, Eskişehir'de "Tribünlerde kaç seyirci var ki?"
Ali Şen:
- İşte ben de bunu anlatmak istiyorum zaten... Saha güzel...
Fakat... Seyirci maça gitmiyor...
Suç kimde... Seyircide mi?..
Hayır. Sonra... Ali Şen başladı gülmeye. "Neden güldüğünü" sorduk...
Yine gülerek yanıt verdi:
Seçimde oy alamayan parti seçmeni suçlar... Seçmen cahil... Seçmen bilinçsiz...
Seçmen şöyle, seçmen böyle.
Maçlara seyirci gelmeyince de... Yapılacak en kolay iş seyirciyi suçlamak.
Oysa... Seçmenin de seyircinin de kusuru yok... Onları suçlamak kolaycılık.
Ey siyasetçi... Ey futbol kulübü yöneticisi... Onu bunu suçlamayı bırak da git önce aynaya bak...
Kusur kimde görürsün.