Aziz Kocaoğlu... Tuncay Özkan... Abdul Batur... Tunç Soyer... Ya da bir başkası... İzmir Büyükşehir adayı kim olursa olsun, gerçek şu ki;
Ana muhalefet partisi "Gazozun gazını kaçırdı."
Ve... "İzmir olayı" ile bir kez daha görüldü ki:
CHP tavanda da, tabanda da "Çok parçalı."
***
KARİZMA ÇİZİK YEDİ
İzmir... CHP Genel Başkanı'nın milletvekili seçildiği il.
İşte böyle bir kentte Kemal Kılıçdaroğlu ve CHP Genel Merkezi "Yerel seçim sürecini" yönetemedi.
Büyükşehir adaylığı "Krize çevrildi."
Sonuç... "CHP'nin kalesi" denilen İzmir'de "CHP'nin karizması çizildi."
***
CHP-2019
Disiplin sadece "Askerler" ya da "Polisler" için değil, "Siyasi partiler için de gereklidir."
Demokrasinin vazgeçilmez unsuru olan partide elbette "Parti içi demokrasi" işleyecektir... Ama...
"Parti içi disiplin" de göz ardı edilmeyecektir.
16 üyeli Merkez Yönetim Kurulu'nun "3 parça" olduğu bir partide, Genel Başkan'ın otoritesinden ve parti içi disiplinden söz edilebilir mi?
***
YÖNTEM
Aday nasıl belirlenir?... CHP'nin bu konudaki "İlkesi, yöntemi" nedir?.. Bilen var mı?
Yöntem... Genel Başkan'ın iradesi mi?
Veya... Önseçim mi?
Aday yoklaması mı?... Ya da kamuoyu yoklaması mı?
Anket mi?
Son sözü söyleyecek organ hangisi?... Merkez Yönetim Kurulu mu?... Parti Meclisi mi?
Yöntemin olmadığı yerde ne olur?
Kriz olur?... Örnek mi? "İşte İzmir."
***
GÖZLEM-1
Gittik... Gezdik... "Tabanı" dinledik...
İşte İzmir'den birkaç gözlem:
Milletvekillerinin etkili olduğu ilçe örgütleri var.
Belediye başkanlarının daha etkili olduğu ilçe örgütleri var.
Milletvekillerinden de belediye başkanlarından bağımsız olan örgütler de var.
"Hangisi daha baskın" diye soracak olursanız...
Belediye başkanının etkin olduğu yerlerdeki örgütler daha güçlü.
***
GÖZLEM-2
İlçe ilçe... İsim isim sayabiliriz... Ama gereksiz.
İzmir'de... CHP'li ilçe belediye başkanlarının bir kısmı "CHP ilçe başkanı ile küs."
Ve... Öyle ilçe başkanları var ki... Hem belediye başkanı ile küs, hem de o seçim bölgesinin milletvekili ile küs.
***
HEM DOKTOR HEM DE...
Hatırlayalım... "İstanbul- Büyükşehir Belediye Başkan adaylığı" sürecinde... Partinin Merkez Yönetim Kurulu üyelerinden bazıları "Ben de varım" demediler mi?
Bugün... Merkez Yönetim Kurulu üyesi olup da "İzmir'i isteyen" yok mu?
Sahi... Böyle bir şey olur mu?
Yani... Hem doktorluk yapıp, hem de hastabakıcılığa soyunmak gibi bir şey.
***
ÖRGÜT
Seçim örgütle kazanılır... İl örgütü... İlçe örgütü... Kadın örgütü... Gençlik örgütü.
Ve örgüt "Uyum içinde" çalışır.
"Karaoğlan Bülent Ecevit" 1972'de "Böyle bir örgüt yapısıyla" CHP'ye genel başkan seçildi.
Ecevit'in CHP'si 1973'te birinci parti olduysa... 1977'de yüzde 42 oy aldıysa... Bu başarılarda "Örgütün payını" kim inkâr edebilir?
Ve... Bir de... "Bugüne" bakalım... Örgütler "Paramparça."
***
ACABA?
İnsanın aklına şöyle bir soru geliyor...
Acaba... CHP'de "Tabanın ve tavanın" çok parçalı olması bir "Yönetim modeli" olarak mı tercih ediliyor?
Öyle ya... Bu da bir yöntem.
"Parçalı olsun rahatça yöneteyim" yöntemi?
***
CHP'NİN UNUTTUĞU GÜNDEM
Haftalardır İzmir'le yatıp İzmir'le kalkan CHP'nin asıl yapması gereken iş... Doğu'daki, Güneydoğu'daki "Durumunu" gündemine alması.
CHP yönetimi sabah akşam herkese laf yetiştireceğine "Doğu ve Güneydoğu'daki fotoğrafına" göz atmalı.
CHP... Doğu'da... Güneydoğu'da... 24 Haziran 2018 seçim sonucu... 15 ilde... Yüzde 5'in altında.
Batman... Bingöl... Muş... Diyarbakır... Siirt... Van... Şırnak... Bitlis... Iğdır... Ağrı... Mardin... Hakkâri... Şanlıurfa... Bayburt... Erzurum.
Sahi... CHP'nin hiç "Bu konularla" meşgul olduğunu duydunuz mu?
