Türkiye'nin en iyi haber sitesi
ATİLLA DORSAY

SİYAD, Oscar ve Ahududu

Ödül mevsimi geldi ya... Listeler, adaylar, kazanıp kaybedenler ve bunlar üzerine tartışmalar yağmur gibi yağıyor.
Öncelikle göze çarpan, değişik kurumların ne kadar farklı seçimler yaptığı.
Örneğin Altın Küre, hiç Oscar adayı olmamış sevilen oyuncu Richard Gere'i gündemdeki filmi Entrika ile aday yaparken, Oscar'lar yüzüne bile bakmıyor.
ABD'nin popüler People's Choice
Halkın Seçimi soruşturması ise hemen tüm ödüllerini Oscar veya Altın Küre'de adı bile geçmeyen Açlık Oyunları filmine veriyor.
Oscar adaylarına gelince... Birkaç yıl önce gişeyi arttırmak kaygısıyla 10'a çıkarılan aday film sayısı (bu yıl nedense 9'da kalmış) gerçek bir çeşitlilik içeriyor. Operasyon Argo, Pi'nin Yaşamı gibi gördüğümüz, Lincoln, Les Miserables, Django Unchained, Zero Dark Thirty gibi henüz görmediğimiz popüler filmlerin yanı sıra, bağımsız sinemadan gelen iki harika film, Düşler Diyarı ve Umut Işığım da var. İlk kez görülen bir şey de, yabancı film dalında aday bir filmin, yani Haneke'nin Amour- Aşk filminin geleneksel olarak sadece Hollywood ürünlerinin yer aldığı en iyi filmler listesine de sızması.
Bu filme anlamlı bir jest.
Ama bu yılı özel kılan başka şeyler de var. En iyi kadın oyuncu dalının adaylarından biri, tam 86 yaşındaki Aşk oyuncusu Emanuelle Riva. Bir diğeriyse bugün dokuz yaşında olan Düşler Diyarı oyuncusu Quvenzhane Wallis.
Çelişkiye bakar mısınız? Ama bence bu harika bir şey. Başarı her yaşta gelebilir ve gerçek sanatçı asla yaşlanmaz gibi sonuçlar çıkarabilirsiniz. Kendi adıma, Jennifer Lawrence'e bayılsam da ödülün Riva'ya gitmesini dilerdim. İleri yaştaki tüm kadınlara moral vermesi açısından...
Erkeklerde ise Bradley Cooper ve Joaquin Phoenix arasında duraksardım.
Ama elbette Lincoln faktörü var. Ne de olsa onların Atatürk'ü...
Bu arada en kötülere verilen Ahududu ödülleri de iyi oldu. En azından milyonlarca genç insanı gişelere koşturan Alacakaranlık saçmalığına bir tokat atıldı.
Bizim SİYAD'a gelince... Bu yılın adayları genç sinemanın damgasını taşıyor. Araf, Babamın Sesi, Gözetleme Kulesi, Tepenin Ardı ve Yeraltı filmleriyle...
Yönetmenler de bunları yaratan adlar: Yeşim Ustaoğlu, Zeynel Doğan-
Orhan Eskiköy ikilisi, Pelin Esmer, Emin Alper ve Zeki Demirkubuz. Kadın oyuncular kimileri TV dizileriyle tanınsalar da pek ünlü olmayan isimler. Erkeklerde ise en azından İlyas Salman, Engin Günaydın, Olgun Şimşek gibi ünlüler var.
Yardımcı erkeklerde adı geçen Özcan Deniz'i de unutmadan...
Kendi adıma, biraz daha popüler ve genel seyirciye erişmiş adların da yer almasını isterdim. En azından Ateşin Düştüğü Yer ve Elveda Katya'nın da anılmasını, Kadir İnanır'ın Katya ile aday olmasını. Ama genç arkadaşlarım benden çok daha radikal. Ve çoğunluğun seçimine saygı durmak gerek..

Notlar

Bir dizideki sevişme sahnesi RTÜK'e takılmış. "Beş dakika süren sevişme olur mu?" demişler. Haklılar. Bu ülkede Semiha Yankı'nın bir dönemde milli marş gibi olan şarkısı Sevişmek Bir Dakika'yı bilmemek olur mu?
Üst üste birkaç güzel oyun gördüm.
Artık hafta sonuna...

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA