CHP dünyanın değişim hızını yakalayamıyor, hala kuruluş ilkelerinde "statükocu" yaklaşımda ısrar ediyor. Ama ne enteresandır ki; eğitim, kültür ve maddi olanaklar açısından, yaşam standardı acısından AB seviyesinde yaşayan insanların çoğunlukta bulunduğu İstanbul'da Kadıköy ve Beşiktaş, Ankara'da Çankaya ile İzmir, Mersin ve Antalya genelinde CHP'nin üstünlüğü var.
Kadınları sosyal hayatta erkekle eşit birey olarak görmek isteyince demokrasi düşmanı, yabancı sermaye yeni yatırım için değil de mevcut tekel konumundaki dev tesisleri almaya geldiğinden endişe edince çağ dışı, Atatürk'ün dikkat edin dediği Kıbrıs'ın, AB karar alma mekanizmalarına terk edilmesine çekince koyunca "statükocu" oluyor. Peki CHP aleyhinde yazanlar ne istiyor? Cevap çok basit, CHP'nin liberal bir çizgiye gelmesini... İstedikleri düşünce şu anda, Anayasa'yı değiştirecek güçte iktidarda değil mi?
MHP, DSP ve AKP istedikleri çizgide değildi, soru işaretleri vardı, arzu ettikleri noktada iktidara geldiler, mutlu oldular.
Şimdi CHP de iktidara gelecekse, bu şekliyle gelmesin istiyorlar. Onlara göre CHP demokrat değil, peki ülkedeki bütün siyasi partiler liberal olursa mi demokrasi oluyor? Kimi köşe yazarlarının demokrasi görüşünde; şeriatçılara, Kürt ayrılıkçılarına yer olabiliyor da sosyal demokrat bir partiye yer olmuyor. Bırakın da en azından bir parti; gerçek demokrat, ilerici ve ulusal değerlere sahip olarak kalsın.
Başar ERGÜN KADIKÖY / İSTANBUL