12 Kasım Cuma tarihli SABAH gazetesinde "Yüzmede milli skandal" başlıklı bir haber kaleme aldım. Derya Büyükuncu bu habere kızmış ve bize bir açıklama göndermiş. İddiasına göre kendisine 'sarhoş' demişiz. Haberi okumadığı belli. Ne diyelim şimdiye kadar devletten bir kuruş almadığını söyleyen bir kişiye ancak, "Yok böyle dans Derya" diyebilirim. Büyükuncu için sadece, "Sakatım, yarışmaya katılamam" ifadesini kullandım haberde. Ayrıca şampiyona süresince diğer sporcularla değil eşiyle birlikte kaldığını belirttim. "Sen bunları nasıl yazarsın? Bana sarhoş nasıl dersiniz? Benim resmimi nasıl koyarsınız?" karşılığını verdi. Sen 34 yaşındasın. Ben ise bu meslekte 36'ncı yılımı geride bırakmanın gururunu yaşıyorum.
Sana kimse sarhoş demiyor. Sen sakat olduğunu ve yarışmalara sakat gittiğini tekrarladın... Bunda ne var. Eşinin senin antrenörün olduğunu bilmiyordum. Hayırlı olsun. Yüzme Federasyonu sitesinde 3541 kayıtlı çeşitli kademelerdeki antrenör listesinde eşinin hoca olduğuna rastlayamadım. Ferdi sporcular ayrı gidip-gelebilir diyorsun. Daha da ileri gidip Milli Takım antrenörü Dimitrij'in seni hiç aramadığını bu nedenle böyle bir kişinin senden hesap soramayacağını söylüyorsun. O zaman Teknik Direktör Dimitrij'e federasyon niye para ödüyor. Bıraksın herkes kendi antrenörü ile takılsın o zaman. İşte o zaman milli takım milli takım olmaktan çıkar. Şimdiye kadar devletten bir kuruş almadığını nasıl söyleyebilirsin? Spordan Sorumlu Devlet Bakanı Faruk Özak ile Gençlik ile Spor Genel Müdürü Yunus Akgül döneminde maaş aldığını söylüyorsun.
SELÇUK ÇEBİ'NİN GÜNAHI NE?
Senin spora başladığın, ABD'ye gittiğin dönemlerde bakanlık ve genel müdürlük yapmış kişilere saygısızlık etmiyor musun? Çok yazık. O genel müdürler, bakanlar şu anda sağ. Bu konuda fazla konuşma. Sana dün tanınan devlet olanağı bugün de daha fazlasıyla tanınıyor.
Olimpik sporcular için yardım yapılıyor. Bazılarına farklı maaşlar verildiğini biliyorum. Sen 34 yaşındasın. Sana 10 bin dolar yardım yapılacak, diğer sporculara yapılmayacak... Peki Avrupa Şampiyonu Ediz Yıldırımer'in, olimpiyat, dünya, Avrupa şampiyonu halterci Nurcan Taylan'ın, 3 kez Avrupa şampiyonu olan tekvandocu Bahri Tanrıkulu'nun, Avrupa şampiyonu olarak tarihe geçen atletimiz Nevin Yanıt'ın, iki kez üst üste dünya şampiyonu olan Selçuk Çebi'nin günahı ne? Çünkü onlar para para diye ağlamıyor. Onlar işine bakıyor... Sen ise "Yok öyle bir dans" programında Ivana Sert ile yarışıyorsun. Milli bir sporcunun bu tür dans yarışmalarına katılması o jüri önünde ter dökmesi yakışıyor mu? Diyeceksin ki bu program 0-6 Yaş Duyma Engelli Çocuklara okul yapılması için düzenleniyor. Senin yarışacağın alan havuz olmalı, dans pisti değil.. Teklif gelebilir.Teşekkür edersin. İzleyici olarak gider, yardım eder veya etmezsin. O senin bileceğin iş. Ama okuduğunu anlamadan, açıklama gönderirsen sana şunu söylerim: Yok böyle bir dans Derya..
