Türk sporunda yeni bir dönem başladı. Yıllardır Devlet Bakanlığı bünyesinde olan gençlik ve spor, şimdi icracı bakanlık olan Gençlik ve Spor Bakanlığı bünyesinde. Bakan, herkesin tanıdığı bir isim: AK Parti Samsun Milletvekili Suat Kılıç.
Kılıç, geçen dönem AK Parti Grup Başkanvekili olarak yaptığı çalışmalarla dikkat çekti. Türk gençliğinin ve sporunun durumunu çok iyi biliyor. Zaten çalışıp gelmiş. Spor teşkilatının üst düzey bürokratlarıyla görüşüp, brifingler alıyor. Elbette işi kolay değil. Bakanlık yeniden yapılandırılacak. Bu kolay bir iş değil. Acele de etmiyor. Gençlik ve sporu birbirlerini tamamlayan bir güç olarak görüyor.
Gençliğin spora, sporun da gençliğe egemen olmasını istemiyor. Sporun kaynağı gençlik olduğuna göre...
Öncelikle gençliği, yaklaşık 30 yaş altı olan 40 milyon insanımızı sporun içine çekmek amacında. Göreve başlar başlamaz futboldaki şike ve teşvik olayıyla karşılaştı. Talihsiz bir durum. Bir hukukçu olan Bakan Kılıç, "Şike yargıdadır. Hukukun işidir. Siyasiler bu işin içinde değildir" diyerek, ilk günden görüşlerini dile getirdi. Bir anlamda bu işe karışmadıklarının noktasını koydu.
Spor Bakanı olarak, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan gibi bu durumun Türkiye'ye leke getirmesini istememekte. Hukukun, adaletin vereceği karara, herkesin saygı duyması gerektiğini belirtmektedir. Normali de bu. Bakan Suat Kılıç'ın elinde sihirli bir değnek yok. Var olan veya kendisinin belirleyeceği kişilerle yola çıkacaktır. Bazı değişiklikler de olabilir. Bundan kimse alınmasın ve art niyet aramasın. Başarılı olmak için kendi kadrosunu seçmek zorunda.

KILIÇ'IN NİYETİ KESMEK DEĞİL
"KILIÇ" gibi kimseyi kesmek niyetinde değil. Bakan Suat Kılıç'ın şu sözü çok önemli: "Bir şampiyonada madalya önemlidir. Ama madalyaya endeksli sporcu yetiştirmek yerine, devamlı başarıyı yakalayacak sporcuyu yetiştirmek, Türk sporu için daha faydalı olacaktır."
Sporla kalkıyor, gençlikle yatıyor. Sabırla çalışmalarını beklememiz gerekir. Genç ve dinamik, 24 saat koşacak Gençlik ve Spor Bakanı Suat Kılıç'a bu aşamada başarılar dilemek ve yardımcı olmamız gerekiyor. Eleştirilerimizi sonraya bırakmak şartıyla...