Türkiye'nin en iyi haber sitesi
SÖZÜN ÖZÜ ÜNAL ERSÖZLÜ (EGE)

Kısır gündem

Akıl veren yazıları hiç sevmem. Bu yazının amacı da kimseye akıl öğretmek, ders vermek değil. Ama İzmir Büyükşehir Belediyesi ile İzmir'deki ilçe belediyelerinin bir bölümü arasında, bir randevu kriziyle başlayan, bir haftayı aşkın süredir gündemde olan; gergin, sıradan, kavgalı, kısır görüntüye, anlam vermekte zorlanıyorum.
Bu gergin ortam devam ederken, yine özellikle medya üzerinden, insanların ve kurumların birbirlerine 'had' bildirmeye çalışmalarını da, inanın hiç mi hiç anlamıyorum. Bu kurumlar, bu kurumların temsilcileri, kendilerine şu soruları, sahici bir yerden, acilen sormalı:
Halkın oylarının çoğunluğunu alarak, halka hizmet etmek üzere bu makamlara gelen insanlar, kamusal bir alanda farkında olmadan egolarını öne çıkararak, birbirleriyle kavga etmek hakkına sahipler mi? Diyelim ki aralarında sorun var. Bu sorunları, önce kamusal bir alanda paylaşıp, ısrarla çözmeye çalışmak yerine, 'medyatik çıkışlarla' gündeme getirmeye, hepimizin zamanını işgal etmeye hakları var mı?

***
Hatta her gün gazetelerde, sanki Bodrum'da poz veren magazin kahramanları gibi, birer 'medya figürü' olarak öne çıkıp, aslında temelde bu sorunların çözümsüzlük kuyusunu daha derinleştirip, sorunu çözüyormuş gibi görünme hakkına sahipler mi? Halktan oy alanlar, halka karşı saygısız davranma hakkına sahipler mi?
Halktan oy alanlar, İzmir'in çıtasını aşağıya çekme hakkına sahipler mi?
Tüm kurumların başkanlarına samimiyetle iletmek isterim.
Siz içeriden, bulunduğunuz yeri nasıl görüyorsunuz, bilmiyorum.
Ama lütfen aynaya bakın, dışarıdan görünen tablo çok olumsuz. Negatif.
Kimse bu işlerde kimin haklı olup, kimin haksız olduğuna bakmaz. Bakmıyor. Bu algı, bu duygu öne çıkmaktadır.
***
Bu duyum, bu hissediş hali hem büyükşehir hem de ilçe belediyeleri için geçerli. Yazıktır. Evet çok yazık. Bu kentin çözülmesi gereken onlarca sorunu varken, bu kent EXPO 2020'nin aday adayı konumunda yeni bir ufuk ile kendisini dönüştürmeye çalışırken, bu kent binlerce yıllık tarihsel mirasının gölgesi altında, geleceğin en parlak kentlerinden biri olma düşlerini kurarken, 'kentsel dönüşüm' projeleri dahil, İzmirliler İzmir'in ileriye doğru adım atmasını isterken, İzmir'in daha çok dayanışmaya, kentin tüm aktörlerinin tek sesliliğe ihtiyacı varken, İzmir'in gerçek bir 'ortak akıl' yaratmaya, bunun peşinden koşmaya tutkuyla ihtiyacı varken, İzmir gündemini bu tür kısır olaylar zinciri ile işgal etmeye kimsenin hakkı yok. Kurumsal olarak en güçlü olanın da, daha az güçlü olanın da, bu hakkı yok. İzmir'in gündeminin yapıcılığa, dönüşüme, değişime, olumlu olanı konuşmaya, olumsuz olanı aşmaya, düzeyli olmaya ihtiyacı var.
Hep birlikte İzmir'in nitelik çıtasını yukarılara taşımak zorundayız.
Aşağıya çekmeye hakkımız yok.
Kimsenin hakkı yok.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA