Türkiye'nin en iyi haber sitesi
SÖZÜN ÖZÜ ÜNAL ERSÖZLÜ (EGE)

Su Perisi Zeliha

Her insan için, isminin özel anlamı vardır. Belki de şairin dediği gibi: 'İnsanın kaderi
Evidir doğduğu'
Çok doğrudur, ev 'kaderi' şekillendirir; ama 'doğulan ev' yetmez; insanın hayat çizgisini, kulağına fısıldanan 'adı' da tamamlar. Adı ya da soyadındaki anlamla, şiirsel şekilde buluşur sanki insan. Bazı özel insanlar için, belki de insanların tümü için, keşfedilmemiş, kozmik bir yasa gibidir bu. Zaten boşuna değildir örneğin; kocaman Nietzsche' nin de, 'kaderinizi sevin' diye onlarca yıl önce hepimize seslenmesi. Sonuçta insan, doğduğu evden şekillenen kaderiyle birlikte, onun parçası olan adını soyadını da sevmeli; belki de onlarla kucaklaşmasını bilmeli.

ADI ARAPÇA KÖKENLİ

Yıllardır sakince izlediğim, bir sevgi elçisi gibi gördüğüm, yüzündeki pozitif aynayı, kendisine ve başkalarına yansıtan, Fransa'nın İzmir Konsolosu ve Ege Bölgesi Ticaret Ataşesi Zeliha Jale Toprak da; hayatının anlamını ve kaderini; adından, ikinci adından, soyadından kurgulamış; sanki evrenin bilinmezliklerinde kulağına fısıldanan ismin şemsiyesi altında yaşamış, yaşayan bir kadındır.
Zeliha adı Arapça kökenli. Daha da öteye gidersek; Zeliha adının günümüze Züleyha'dan ulaştığını anlarız. Hazreti Yusuf'un uzun süre sınandıktan sonra evlendiği kadının adıdır Züleyha. Dönüşümünün gerisinde Zelicka adı vardır. Bu adın köklerine indiğimizde, Zeliha'nın değişmemiş halinin Züleyha, onun bir anlamının da 'Su Perisi' olduğunu öğreniriz mesela. Periler, her kültürde, efsanelerde, folklorda, mitolojide vardır. İslam inanışında 'melek'e karşılık kullanılır. Her ne kadar Farsça kökenli bir kelime olsa da, aslı eski öz Türkçe'de Perişte'den 'Peri'ye dönüşmüştür. Dede Korkut hikayelerinde Ak Kızlar olarak görürüz onları. Yunan Mitolojisi'nde ise ilham perileri ilk 'musaların', su perileri olduğuna inanılır. Su perileri, Yunan Mitolojisi'nde yeryüzünü ve denizi dolduran sayısız çokluktaki dişi ve tanrısal varlıkları temsil eder.

İYİLİKLERİN SİMGESİ
Periler, iyiliğin, güzelliğin, parlaklığın simgeleridir. İşte İzmirli Zeliha Jale Toprak da; kaderine layık yaşayan, sadece kanatları görülmeyen, daha çok yakın dostlarının kullandığı ikinci adında ise (Jale) geceleri yağan, yapraklara düşmüş minik bir çiğ tanesinin yaşamı kutsayan canlı yüzünde, iyiliklerin simgesi, güzelliklerin aynası olmuş bir su perisidir.
Asker kökenli bir ailenin kızı Zeliha. Hem Türkiye hem de Fransa açısından bir ilki gerçekleştiren Fransa'nın İzmir Konsolosu, hep gülümseyen Zeliha.
Hayat hikayesi aslında belki de annesi ile babasının ilginç buluşmasında başlamıştır. Annesinin adı Saadet Hanımefendi, babası ise Saadettin Bey.
Elbette 'iki saadetten, bir su perisi' doğabilir.
Ve işte Zeliha Jale Toprak, Divriği'de merhaba der hayata.
Yılını yazmam, çünkü su perilerinin doğum yılı olmaz.
Zeliha asker bir aileye doğar. Baba albaydır. Amca paşadır, dayı ise yine rütbeli asker.

FARKLI İLLERDE EĞİTİM

Babasının görevi nedeniyle, aile sürekli gezici durumdadır. Eğitim hayatı Türkiye'nin farklı illerinde sürer Zeliha'nın. Hatta bir dönem Sezen Aksu ile İzmir Kız Lisesi'nde de okumuşluğu vardır ve Sezen'in tatlı yaramazlıklarından pay almışlığı. Askerliğin geziciliği Kız Lsesi'ni bitirme fırsatı vermez Zeliha'ya. Çünkü babanın tayin Tire'ye çıkmıştır. Öyle olunca, ver elini Tire Lisesi. Ege'nin bu güzel, tarihi kasabasında bitirir liseyi Jale Toprak.
Albay Saaddettin Bey de özel bir adamdır. Çalışkan, becerikli, iyi bir asker. Emeklilik vakti gelir. Tire'de görev başındayken emekli olur. Ama boş durmaz, Tire doğumlu günümüzün önemli kuruluşlarından Tire Kutsan'ın fikir babaları ve kurucuları arasında yer alır.

FRANSA HEYECANI

Tire'de liseyi bitiren Zeliha'nın, nedense içinde bir Fransa heyecanı vardır. Dil bilmez, ama "Fransa'da okuyabilir miyim?", diye düşünür hep. Yenilikçi Saadet Bey ile kızı Zeliha Hanım'ın yolu aynı ülküde, aynı heyecanda çakışınca, o yıllar için bir zor başarılır.
Babasının desteği ile Tire'den yola çıkan bir genç kız Fransa'nın yolunu tutar. Sevgili anne ve babasının desteğiyle çok çalışarak bir başarı öyküsünün altına imza atar. Universite de Franche-Comté Besançon'un Fransız Dili ve Edebıyatı bölümünü başarıyla bitirir, sonra da üstüne master yapar. Günümüzden tam 32 yıl öncedir. Gencecik, başarılı, pırıl pırıl, su perisi Zeliha; aşık olduğu şehrine İzmir'e döner. Kavafis'in Şehir şiirindeki gibi; "Bu şehir arkandan gelecektir". İzmir, Zeliha'yı bırakmamıştır. Niyeti üniversitede çalışmaktır. Ama kader, yine adındaki gibi ağlarını çoktan örmüştür. İş arayan Zeliha, nasıl olduysa yüreğinin götürdüğü yere gitmiş; Fransız Kültür Merkezi'nin kapısını çalmıştır; eğitmenlik talebi için.

MÜTEVAZI HAYAT

Tesadüf mü desek, gerçekte kader çizgisi mi? Ertesi gün, o dönem Fransa'nın İzmir Başkonsolosluğu işlevini taşıyan yere, Türkiye'nin Fransa Büyükelçisi gelecektir. Genç Zeliha o anlamlı günle çakışır, birden kendisini büyükelçi ile tanışmış bulur ve ardından aniden büyükelçinin talimatıyla, İzmir'in Fransa Başkonsolosluğu'nda çalışmaya başlar. İşte 32 yıl önce bir sonbahar günü gerçekleşen değişim çok çalışılarak bugünlere taşır Zeliha'yı. Konsolosluk'taki çalışmalar ve Fransız Kültür Merkezi'ndeki eğitmenlik görevi, yükseldikçe yükselen, mütevazı hayatın gölgesinde, bir iyilik çiçeği gibi, güzelliklerin eşliğinde, yüreğini insanların kalbine demetler halinde bırakan bir Zeliha portresi.

KIZI DA PARİS'TE OKUYOR
İzmir'in sempatik 'Su Perisi'. Çeyrek asrı geçen meslek hayatı, bir ilki de gerçekleştirerek, yıllar içinde Fransa'nın İzmir Konsolosluğu'na ve aynı zamanda Fransa Ege Bölgesi Ticaret Ataşeliği'ne taşımıştır Zeliha'yı. Fransızcası ana dili gibidir, iyi derecede İngilizcesi vardır; ama en güzeli insanlığıdır Zeliha'nın. Herkesin derdine yetişmeye çalışan, sosyal sorumluluk projelerini sırtlanan, eski milletvekili eşi Muharrem Toprak gibi, seçmen değil, dost dertlerini kendisine dert edinen, birine sessizce iyilik yaptığında gözleri parlayan kadın. Bir insan burulduğunda ise gözleri dolan, dokunaklı bir su perisidir Zeliha Jale Toprak. Şimdi yine kaderin bir parçası olarak, güzel kızı da kendisi gibi, Paris'te okuyor. Adı: Yasemin.

RESTORASYON HEYECANI

Bugünlerde Zeliha Jale Toprak'ın en çok heyecanlandığı proje ise Tarihi Fransız Konsolosluğu Binası'nın Arkas tarafından restorasyonunun gerçekleştirilmesi. Restorasyon projesini çevresine anlatırken, bir genç kız gibi aşkla pırıldıyor gözleri. Zeliha Hanım'ın arkasına Arkas'ı alarak İzmir'e bırakacağı en güzel izlerden birisi olacak bu. Paris İzmir hattında öylesine uğraştı ki bu iş yapılabilsin diye. Karşılığı güzel. Çok sayıda insanın gönül dostu, gençlerin akıl danıştıkları kadın Zeliha Jale Toprak, neşesiyle, dokunaklı yanlarıyla, hüzünleri, sevinçleriyle, yardım elini uzatabildiği her güzellikle, İzmir'in iyiliklerle buluşmuş su perisi. Aldığı Liyakat Nişanı ve güzel ödüllerin yanı sıra, onun için en güzel ödül, aslında iyi kalbinin karşılığında aldığı sıcak bir teşekkür, bir İzmir gülümseyişi.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA