Türkiye'nin en iyi haber sitesi
SÖZÜN ÖZÜ ÜNAL ERSÖZLÜ (EGE)

Her mevsim hüzün

Bugün manşetimizde Sezen Özsavrangil'in 'Her Mevsim Dram' başlıklı haberi var.
Muhabirimiz Özsavrangil, Ege'nin değerli turizm ilçelerinden Foça'da, 'mevsimlik işçilerin' dramını görüntüleyip yazdı. Elektriksiz, susuz, derme çatma çadırlarda yaşamı sürdürmeye çalışan, saatlerce çalışarak, karşılığında çok düşük bir ücret alan, hiçbir sosyal güvenceye sahip olmayan mevsimlik işçilerin dramını...
Çocuklarıyla birlikte, yüzlerce kilometre öteden yola çıkarak geldikleri Foça'da, güneşin altında ekmek parası kazanmaya çalışan mevsimlik tarım işçilerini... Türkiye'nin farklı illerinden Foça Gerenköy'e domates ve soğan hasadı için gelen mevsimlik işçileri...
Aslında çok uzun yıllardır, Türkiye'nin kanayan yarasıdır o 'mevsimlik işçiler'. Hani her yeni mevsimin başlangıçı; insanlar için yeni heyecanları, yeni sevinçleri taşır; ilkbahar umutları yeşertir; yaz gülücükler getirir; sonbahar dökülen yapraklarla tamamlar hayatı; kış yeniden doğuş gibidir. Ama mevsimlerin bu yeni başlangıçları; 'mevsimlik işçiler' için, hep yollara düşme zamanıdır. Kamyon kasalarında, traktörlerin römorklarında, eskimiş araçlarda; uzun yollara dökülür 'mevsimlik işçiler'... Evsiz, yuvasız, derme çatma naylon çadırlarda, şantiyelerde; yeni çilelerin kapısını çalmak üzere; yollara düşer 'mevsimlik işçiler'...

SAVRULAN HAYATLAR

Mevsimlik işçilik, mevsimlik hayattır. Geçici işçilik, kalıcı çiledir...
Doğdukları yerleri terk etmektir mevsim başlangıçları; çocukları, eşleri de yanlarındadır.
Zaten çoğunlukla kadınlı erkekli çalışırlar; kimi tarım işçisidir, kimisi inşaat; kimi Karadeniz'de fındık toplamaya gider, kimisi Ege'de zeytin, kimi Çukurova'da pamuk...
Bir bakarsınız, o derme çatma çadırlarda, minnacık bebekleri de görürsünüz. Bir bakmışsınız, erkenden yaşlanmış gencecik gelinlik kızlar da düşmüştür o yollara. Okul çağında çocuklar eşlik ederler 'mevsimlik işçi' annelere, babalara.
Bir de yollarda ölürler onlar... Trafik kazalarında, kamyon kasalarında sağa sola savrulurlar...
Her yıl, sessiz sedasız ölüp giderler yollarda.
Geçen sene bu zamanlar, Diyarbakır'dan Karadeniz'e fındık toplamaya giden işçileri taşıyan bir minibüs, bir kamyona çarpmış ve 24 mevsimlik işçi hayatını kaybetmişti örneğin. Yoksulluk ile savaşan bu işçiler, yola ekmek parası için çıkmışlar, ölüm ile kucaklaşmışlardı. O kadar çoktur ki 'mevsimlik işçi göçünde', trafik kazalarında yitip giden insan sayısı, istatistikleri döksek inanamazsınız. Siz şimdi bu yazıyı okurken, belki de benzeri kazalarla savrulup gidiyordur, toplumun en alt kesiminde sayılan mevsimlik işçilerin hayatları.

BİR DE ÇOCUKLAR, AH ÇOCUKLAR!

Bir de çocuklar, her yaştan çocuklar, anneleriyle babalarıyla, mevsimlik hayatın kurbanı o çocuklar. İçiniz acır. Hastalıklar ile boğuşurlar, o mevsimlik hayatta. Güneş altında, üstelik sabahın altısında başlayan günlerde; o naylon çadırlarda, bulaşık, çamaşır, büyüklere yardım etmek onların görevidir, yer yer onlar da yaşlarına göre katılırlar gündelik çalışmaya... Türkiye İstatistik Kurumu'nun verilerine göre, tarım sektöründeki mevsimlik işçilerin yüzde 81'i çocuklarını çalıştıkları yere götürmektedir. Türkiye'de ne yazık ki 6-17 yaş arasında 900 binin üzerinde çocuk çalışıyor. Bu rakamın 320 binini ise tarım işçisi çocukların oluşturduğu vurgulanıyor. Türkiye bu yarasını tedavi etmelidir. Mutlaka... Çünkü bu tablo, bu ülkeye yakışmıyor.
Bugün birinci sayfamıza baktığınızda, bu gerçeği daha iyi göreceksiniz. İnsanı utandıran bu insanlık tablosunu.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'nın geçtiğimiz yıllarda bu sorunu çözebilmek, en azından daha insani koşullara kavuşturmak noktasında arayışları olmuştu. Bu adımlar yarım kaldı. Dileriz bundan sonra yeni adımlar atılır. En azından mevsimlik işçilerin, belki yerel yönetimlerin de katkısıyla barınma ihtiyaçları insani koşullarda çözülürken, çalışma ve sosyal güvenlik sorunları da bir çizgiye kavuşturulmuş olur. Aksi halde Yılmaz Güney'in, yıllar önce yazdığı, Orhan Kemal Ödüllü, arka fonda 'mevsimlik işçileri' anlattığı ilk romanının adı gibi sürer hayat:
"Boynu Bükük Öldüler"

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA