Türkiye'nin en iyi haber sitesi
FATİH DOĞAN

Güzeli aramak

Spor yazarlığında değer verdiğimiz bazı meslek büyüklerimiz "Yeşil çimen üzerinde futbolu cazip kılacak, sevdirecek bazı pozisyonlar mutlaka vardır. Bunları iyi seçip okuyucuya yansıtmak daha iyi olur" derler. Bu felsefe genelde itibar görür. Kritik yaparken karamsar tablolar çizmek yerine, varsa güzelliklere kalem oynatmak daha keyiflidir. Ancak her zaman daha iyiye ulaşmak için eleştiri bu mesleğin vazgeçilmez bir ironisidir.
Manisa-Beşiktaş maçını yazmak için 19 Mayıs'a gelenler 45 dakika boyunca sahadaki futboldan çok "Yazacak ne var?" diye trajikomik bir şekilde birbirlerine baktılar. Haklıydılar. Çünkü Beşiktaş adına hormonlanmış umutların rüzgarına taraftarlar kadar olmasa da biz medya da kapıldık. Şişirilmiş hayallerin peşine takılan ve yaşanan trajediyi anlamakta zorlanan Beşiktaş taraftarı için şunları yazmak isterdik: Guti'nin her geçen gün performansı artıyor. Tam bir lider gibi oynuyor!
Simao kendini buldu. Muhteşem adam eksiltiyor ve futbol zekasıyla rakibi dağıtıyor!
Quaresma yok mu? Kıvrak çalımlarla adam eksilterek enfes bindirmeler yapıyor!
Aurelio her topa ayak sokuyor, yetmedi kafayı sokuyor. Beşiktaş orta sahasında bir dinamo gibi işliyor!

SCHUSTER'İ ANLAYAN VAR MI?
Ancak olmayan bir şeyi yazamayız. Haftalardır ne Guti'yi izliyoruz, ne Simao'yu. Ne takım futboluna şahit oluyoruz, ne de takım ruhuna.
Manisaspor karşısında son 20 dakikadaki 2-3 pozisyonu dikkate almazsak sahada durağan ve sıkıcı bir Beşiktaş vardı. Alışılagelmişin dışında kontrollü oynadılar. Rakibi zorlamadılar. Manisaspor'u eksilten hamleler yapamadılar. Schuster'i anlamaya çalışıyorum. Maçı çevirmek için 90. dakikada Guti'yi çıkarıp Ernst'i almasını da anlamadım. Anlayan varsa lütfen açıklasın.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA