Beşiktaş'ta garip bir ilgisizlik var. Camianın eskilerinden Sicil Kurulu Başkanı Firuz Drahşan Bey'le maçtan önce sohbet ettik. "Yarın (Pazartesi) üye aidatlarının yatırmasının son günü. İlgi çok zayıf. Lütfen duyuralım" dedi. Düşünün kendi kimliğine, aidiyetine özen göstermeyen, mali kongre de oy hakkını eline dahi almak istemeyen %60'lık bir kongre üyesi profilinden bahsediyoruz. Belki son gün toplu yatırımlarla bu oran değişir ayrı konu ancak ortada sosyolojik olarak araştırılması gereken bir fotoğraf var. Soru şu; Beşiktaşlı, Beşiktaş'tan kaçıyor mu?
F.Bahçe maçını bir kenara koyarsak tribünler %50 ile oynuyor. Geçen yılki 14 bin kombineden bu yıl 4500 seviyesinde kalan rakamı da unutmayalım. Sivas maçında taraftarın "Yönetim ne oluyor? Tribünler dolmuyor?" tepkisinin birçok nedeni var. Gerekçe olarak ister biletlerin pahalı olmasını gösterelim, ya da birçok farklı sebebi ortaya koyalım ortadaki tek doğru taraftarın ciddi motivasyon kaybı olduğu gerçeğidir.
Siyah-beyazlı camiada motivasyon ve ilgi sorunu yaşayan sadece kongre üyeleri ve taraftar değil. Kiev maçının uzatmaları, F.Bahçe maçının son dakikalarında yaşanan puan kayıplarını hatırlayalım takımın da ciddi bir motivasyon kaybı yaşadığını görürüz.

FATURA BU KEZ AĞIR OLMADI
Sivas karşısına Carvalhal koşan ve daha sağlam bir orta saha ile çıkmasına rağmen Beşiktaş'ın yaşadığı ilk sorun derbi sonrası motivasyon ve odaklanma sorunuydu. 1-0'ın da etkisiyle Sivas'a 39-46 arasında öyle iki pozisyon verildi ki o gollerin kaçması büyük şanstı. Ya da Sivaslı futbolcuların beceriksizliği!..
59'da Sivas'ın alanında Kadir çift vuruşla hemen oyunu uzun pasla başlatıyor, bütün oyuncular uyuyor. Grosicki affetmiyor. 76'da Egemen'in tacizi, Mahmut Boz'un bu futbolcuyu tutup çeken eli olmasa penaltı ve galibiyete taşıyan gol belki olmayacak. Ve belki de Beşiktaş konsantrasyon sorununun faturasını yine ağır ödeyecek.