Formula 1 yarışları tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de bu sporun fanatikleri tarafından büyük bir ilgiyle izleniyor. Malum, yarışlar 2005 yılından itibaren İstanbul'- da da yapılacak. Bunun için hazırlanan pistte inşaat çalışmaları büyük bir hızla sürüyor. Ama kanaatim odur ki, bizim Formula 1'imiz, biraz "Türk usulü" olacak. Bir tatil gününde size zahmet vermemek için, sizin yerinize ilk yarışı ben hayal ettim. İşte bir TRT spikerinin anlatımıyla o muhteşem gün: Evet, sevgili izleyiciler dün ÖSS ile gerçekleştirilen sıralama turlarında en iyi ağırlıklı ortalamayı tutturan Montoya yarışa ilk cepten başlıyor. Yalnız ceplerin kapaklarının açılması sırasında bir sorun yaşanacak gibi görünüyor. "Cepler niye kapaklı" diye soracak olursanız, organizasyonun kreatif danışmanı Cemil İpekçi öyle uygun görmüş. Bu yılın modası öyleymiş. Pilotlar da tulumlarını önden iki düğmeli yaptırmışlar. Evet, cep kapakları açıldı ve yarış başladı. Ama o da ne? İlk virajın arkasında trafik ekipleri kontrol yapıyor. Araçlar birer birer kırmızı kukalarla belirlenen alana çekiliyor. Ehliyet, ruhsat, alkol kontrolü olaylı geçiyor.
Ralf Schumacher, "Üfle bakiyim" diyen polise "Abimle birlikte düğünden geliyoruz. Sadece birer kadeh Tekirdağ rakısı içtik memur bey" diyor ama cezayı yemekten kurtulamıyor. Bu arada ruhsatın arasına 20 Euro sıkıştırıp, polise vermeye kalkan Trulli diskalifiye ediliyor. Yarışın yeniden başlamasıyla birlikte yağış da şiddetini arttırıyor. Sayın seyirciler, şu anda pist göle dönmüş durumda. Alt geçitte iki kamyonet, bir belediye otobüsü ile birlikte iki de McLaren kaldı. Otobüstekiler inip, 'Vurduralım abi' diyerek, arabaları itmeye kalkıyorlar. Pilotlar şaşkın. Kapısında "Motorcu Mustafa Usta-Küçükyalı Sanayi Sitesi" yazan bir kamyonet olay yerine geliyor. Usta ile Formulacılar fiyatta anlaşıyorlar. Mustafa Usta, çırağına "Şurdan 11-12 lokmayı ver bakiyim" deyip, arabanın altına yatıyor. Bu arada Barrichello'nun pit alanına girdiğini görüyoruz. Pit alanında ayakları çıplak 8 yaşlarında bir çocuk, elindeki su şişesi ve süngerle camları silmeye başlıyor. Muhtemelen kardeşi olduğunu sandığım bir kız çocuğu da Barrichello'ya "Bi mendil alsana abi, evde kardeşlerim aç" diyor...
Ferrari ekibinin pompacısından önce, aracın yanına elinde bidonla biri yaklaşıyor. Arabaya eğilip. "Abi, Irak işi kaçak mazot var. Piyasanın yarı fiyatına. Doldurayım mı?" diyor... O sırada Michael Schumacher lider olarak finiş düzlüğüne giriyor. Ama o da ne, sürücülere hız kestirmek için mahallelinin yola yaptığı tümseğe çarpıp, savruluyor ve o sırada karşıdan karşıya geçmekte olan koyun sürüsünün arasına dalıyor. Çoban, sürü sahibi ve aşireti yolu kesiyor. "Bu kaçıncı kardeşim? Zararımız ödenmezse şuradan şuraya adım atmayız" diyorlar... Evet sevgili seyirciler, bu pozisyonları akşam Stadyum programında MHK eski başkanı Bülent Yavuz yorumlayacak... Hepinize iyi günler... Mithat abi, şu Montoya'ya söylesene bizi şirkete atıversin ya. Akşam bültenine yetişecek kasetler var!..
