Sonunda benim de anlatacak tatil anılarım, izlenimlerim oldu. Düz kare hayatım, bir haftalığına tuza, iyota, yeşile bulandı. Bu süre içinde televizyondan uzak durmaya özen gösterdiğim için bugünlük köşemiz tatil soslu olacak. Efendim, tatil dediysem, öyle beş yıldızlı lüksler, beach partiler, 30 koruma faktörlü güneş sütleriyle minder üzerine yayılmalar filan beklemeyin. İlk durağım, anne ve babamın ellerini öpüp, hayır dualarını almak için Edremit Küçükkuyu'ydu. Bu belde Türkiye'nin oksijen çadırı olarak bilinir. Ama gelin görün ki, üç yıldır devam eden Çanakkale-İzmir karayolu genişletme çalışmaları nedeniyle ortalık toz duman. Oksijen çadırı denilen yerde oksijen maskesiyle dolaşmak gerekiyor. Yol kenarındaki tesisler sinek avlıyor. İnsanlar yola beş metre mesafedeki kumsalda toz yutup duruyor. Bu ne bitmez yol inşaatı? Sanırsınız ki, Bolu Tüneli'ni yeniden açıyorlar. Yazık ki ne yazık...