Her dönem olduğu gibi gündem gelip yeni TRT genel müdürünün kim olacağına kilitlendi. Malum süreçte RTÜK, adaylardan üç tanesini belirliyor. Hükümet de bunlardan birini Köşk'ün onayına sunuyor. Cumhurbaşkanı onaylarsa, yeni genel müdür koltuğuna oturuyor. Başbakanlık, "Şeyh Rüyası Skandalı" ile adını duyuran Başbakanlık Müsteşar Yardımcısı Ruhi Özbilgiç'in ismini Çankaya'ya bildirdi. Bakalım Cumhurbaşkanı Sezer'den onay çıkacak mı? Acaba sorunun yanıtını, "istiareye yatan" şeyh hazretleri biliyor mudur? Peki TRT Genel Müdürü, atamayla değil de halkın oylarıyla belirlenseydi sonuç ne olurdu? İşte benim genel müdür adaylarım ve seçilme gerekçeleri:

Mehmet Ali Erbil: TRT'nin sansüre yatkınlığını ortadan kaldıracak tek isim. Zira o her zaman "çıplak gerçeklerden" yana. AJDAR: Benim oyum kesinlikle ona gider. Türkiye'de TRT mantığını hiç anlamadım. Ajdar'ı da öyle. "Yakışır" diyorum. ARTO: Star'daki huzur veren Dosta Doğru programına katılsın, iki dakikada ortalığı karıştırıp, kavga çıkartmazsa ne olayım. Adam, "gerilim tepkimeli reyting mühendisi". Genel müdürlüğü sırasında TRT logosunu "mikser" şeklinde değiştirmek uygun olur kanaatindeyim.

Kaynana Semra: Gezegenimizde aynı anda iki farklı kanalda canlı yayında olabilen tek kişi. (Bkz: 14 Kasım 2006 tarihli Kanal D ve atv öğle kuşağı programları) Yalnız, Gözyaşı Şelalesi Semra Hanım için kurum binalarının rutubet geçirmez hale getirilmesi biraz masraflı olabilir.

Tülin Ve Caner dönüşümlü: Altı ay biri, altı ay diğeri koltuğa oturur. Kafasında bardak kıran adam logosu uygundur. Rutubet için tadilat yetmez. Caner'in makam odasına tesisat döşenmesi gerekebilir.

Zekeriya Beyaz: Sürekli kendi ekrana çıkıp, durmadan konuşacağı için kurum bütçesinde ciddi bir tasarruf sağlanabilir.

Metin Şentürk: Kurumda yıllardır kemikleşen sorunları, bugüne kadar görev yapan pek çok genel müdürden daha net görüp, çözeceğine adım gibi eminim.