Ne güzel bir geceydi. Önce Boğaz'da enfes bir görsel şölen. (Paraların havaya savrulduğu görüşüne asla katılmıyorum. Bu coşku, bu görkem ile uzun süredir kasvete bulanan gönüllerimiz şenlendi. Helâl olsun Kadir Topbaş'a) Ardından TRT'nin enfes Cumhuriyet Konseri... Ve Show TV'deki Siyaset Meydanı'nda Mustafa Belgeseli eksen alınarak yapılan Atatürk'ü anmaktan çok, anlamaya yönelik harika sohbet ve 1920'li yıllarda İstiklal Marşı için yapılan bestelerin seslendirildiği bölümle ekran karşısında adeta zevkten dört köşe oldum. Cemal Reşit Rey Konser Salonu'ndaki harikulade organizasyon için ise başta TRT Genel Müdürü İbrahim Şahin olmak üzere TRT Müzik Dairesi Başkanlığı ile beraber, emeği geçen herkese şükranlarımı sunuyorum. Zira Cumhuriyet uzun süredir TRT'de bu kadar coşku, aynı zamanda özen ve ciddiyetle kutlanmamıştı. Bu konser bir kez daha gösterdi ki, Türk Sanat Müziği, Türk Halk Müziği, Klasik Batı Müziği ya da caz olsun, musikinin "aslına sadık ve duru haliyle" icra edilmesinde TRT her zaman bir "mihenk taşı" görevi üstlenmelidir. Bozulan müzikal değerler ve kirlenen ağızlara karşı panzehir her zaman TRT olmalıdır. Ayrıca bu kadar değerli şefleri, icracıları ve solistleri TRT'nin yeterince değerlendiremediği fikrine de sahip oldum. Elnera Kerimova, Gökçen Koray, Yücel Elmas, Zafer Gündoğdu ve Ahmet Kadri Rizeli'nin daha "etkin" kullanılmasında fayda var. Solistler Atakan Ünüvar, Ümit Tokcan, Esma Başbuğ, Tuncay Kurtoğlu ve Aydilge ise bende adeta "kulak temizleme çubuğu" gibi bir etki bıraktılar. Kürşat Başar'ın enfes metinleri, Altan Erkekli'nin kelimeleri ruhlara nakış gibi işleyen müthiş seslendirmesi ve eşi Ebru Erkekli'nin "rafine" sunumu ise ayrıca takdire değerdi. Ve son söz: Her ne kadar eğip, bükmeye, bölüp, çarpmaya uğraşsalar da Cumhuriyet bize çok yakışıyor...