Fatmagül'ün Suçu Ne? dizisi, kadına şiddetin giderek arttığı şu günlerde taciz ve tecavüze uğrayan, şiddet gören kadınların ruh halini anlamamız için ekrana adeta bir laboratuvar kurdu.
Ben uzun süredir Fatmagül'ün ne zaman 'insanlığını' hatırlayacağını, yaşama tutunup psikolojik yardım isteyeceğini merak ediyordum. Fatmagül'ün içine sıkışan o lavlar en nihayetinde bu hafta patladı. Beren Saat, Fatmagül'ün Kerim'in kapısına gelip içini döktüğü sahnede gerçekten müthiş bir oyunculuk performansı ortaya koydu. Bana göre bu dizi başladığından beri Beren Saat ilk kez oyunculuk yeteneğini gösterme fırsatı buldu.
Sahne zordu. Bir kadın, uğradığı tecavüz olayını aklından silmek istiyor ama başaramıyordu. Üstelik, o karenin içinde sevmek, güvenmek istediği adamın da (Kerim) çehresi vardı. Fatmagül'ün ağzından dökülen cümleler, o durumdaki bir kadının kendi içinde nasıl fırtınalarla boğuştuğunu anlatıyordu: "Unutamıyorum... Birini sevmek istiyorum. İyileşmek istiyorum... Birine yeniden güvenebilmek istiyorum... Ne olur beni doktora götürün..."
Ebe Ana, Fatmagül'ün başını göğsüne yaslarken, yüzünde umut ve sevinci anlatan bir gülümseme vardı. Çünkü yılların tecrübesiyle, Fatmagül'ün artık iyileşmeye başladığını anlamıştı. Ömrü boyunca bitkilerden şifa damıttığı için, Fatmagül'ün tomurcuğunu ilk o fark etmişti.
Darısı, şiddet ve tecavüze uğrayan, ama bunu kimseye anlatamadığı için kendi toprağında kuruyup solan tüm güllerin başına...