Türkiye'nin en iyi haber sitesi
YÜKSEL AYTUĞ

Peki ya ben?

Şike olayı patlak verdiğinden bu yana konuyla ilgili hiçbir ciddi yorumda bulunmamaya özen gösterdim. Çünkü aksi ispat edilmedikçe, herkesin suçsuz olduğuna inananlardanım. Suçu olan varsa gerekli cezayı görsün ama yoksa, aceleci yargısız infazların kurbanı olmasın.
Onlar cezalandırılır ya da aklanır. Peki ya ben ne olacağım? Bir futbolsever olarak benim mağduriyetimi kim tazmin edecek? Daha dava kararı çıkmadan ortaya atılan iddialar, şaibeler ve söylentilerle en sevdiğim eğlencem olan futbolum elimden alındı.
Karar ne yönde çıkarsa çıksın, artık izlediğim şeyin futbol mu, gölge oyunu mu olduğunu nasıl bileceğim? Bu şüpheyle yaşanır mı? Benim heyecanla izlediğim futbol maçının sonucunu birkaç kişinin önceden bildiğini düşünmek bile insanı futboldan soğutmaya yetiyor.
Peki ya boğazımdan kesip artırdıklarımla, karda, yağmurda tribüne koşup hançeremi yırtarcasına destek verdiğim, şampiyon olduğunda ya da kupayı aldığında deliler gibi sevinip kredi kartı borcumu bile unuttuğum kulübümün 'sahtekar olma' ihtimali bende nasıl bir travma etkisi yaratır, siz bilebilir misiniz?
Hazırlık maçını yan yana izlediğim ezeli rakibimi tutan arkadaşım, "Bu maçı da mı satın aldınız lan?" dediğinde benim yüreğimin liğme liğme oluşundan haberli misiniz? Kulübümün şanlı tarihine sürülen koca lekenin aslında benim yüreğime damga olduğunu bilir misiniz?
Diyelim ki onu hapse attınız, bunu kovdunuz, diğerine trilyonluk ceza kestiniz.
Peki benim gibi ruhen tecavüze uğramış futbolseverlere; nasıl bir tazminat ödemeyi düşünüyorsunuz?
Bunun karşılığı şu anda Hazine'de bile yok, farkında mısınız?

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA