Belli ki bu Ramazan ayının da ekran yıldızı Doç. Dr. Nihat Hatipoğlu olacak.
Hitabet yeteneği, güven veren tarzı, dini konulara getirdiği mantıklı ve inandırıcı yorumların yanı sıra televizyonculuğun kendine özgü kurallarından da haberdar olan ve bu teknikleri en doğru şekilde uygulayabilen Hatipoğlu, iftar ve sahur programlarıyla izleyenleri atv'ye bağlayacağa benziyor.
Hatipoğlu'nun ekran başarısında bilgi ve deneyimi kadar 'yüzünün' de etkisi var. Konuları anlatırken, mütevazı hatta zaman zaman mahçup bir eda ile kameraya, izleyenlerin gözünün içine değil de hafiften yere doğru bakıyor. Bu tavır ona ayrı bir ağırbaşlılık ve tevazu kazandırıyor. Örneğin, annem onu ne zaman ekranda görse "Ne nur yüzlü adam?" diyor.
Her Ramazan'da olduğu gibi bu sefer de özellikle sahur sırasında Hatipoğlu'nun, sahabinin anlattıklarından yola çıkarak dillendirdiği müthiş öykülerle hem bilgi sahibi oluyorum, hem de tarifsiz bir iç huzura kavuşuyorum. Programdaki en ilgi çekici bölümü ise özel sahur duaları oluşturuyor.
Büyük kanallar arasında sahur programının hakkını veren başlıca kanal atv. Kanal D ekranında o saatte dini filmler yayınlanıyor. Show TV kutsal topraklardan derlenmiş görüntüler eşliğinde Peygamber Efendimiz'in (S.A.V.) hayatından kesitler sunan bir izlenim ve yarı belgesel programını ekrana getiriyor.
Star'da ise o saatte sahur ile ilgili herhangi bir program göremedim. Sanırım Hatipoğlu'nu kaptırmanın şokunu henüz üzerlerinden atamamışlar. Büyük kanallar arasında atv ile beraber en doyurucu sahur programının sahibi ise TRT 1 olarak görünüyor.