Türkiye'nin en iyi haber sitesi
YÜKSEL AYTUĞ

Ah şu plastik poşetler!

Yalancı Bahar dizisinde, flört etmeye başlayan çift; birbirlerini tanımak için sohbet ediyorlardı.
Adam, "Hiç düşünmeden cevap vermeni istiyorum. Hayatta en nefret ettiğin şey ne?" diye sordu. Kız düşünmeden yanıtladı: "Market kasasında açılmayan poşetler..."
"Hay ağzını öpeyim" dedim içimden... Demek ki yalnız değilmişim. Bir yanda sıradakileri bekletmemenin telaşı, diğer yandan kart ya da nakit para hazırlama telaşı, diğer yandan ıvır zıvırları poşetlere doldurmak için verilen mücadele ve bu arada ağzı adeta zamkla yapışmış poşetleri açmak için dökülen ter... Parmaklarını yalayıp poşetleri açmaya yeltensen millet "Yuh, ayıya bak! Tükürüğe buladı tüm poşetleri" diyecek. Kuru parmakla açmaya kalksan, inatlaşıp açılmayacaklar. Boğuşup boğuşup bir de 'yeteneksiz' damgası yemek var. (Her seferinde ben uğraşıp açamam, kasiyer bir hamlede açıverir.) İlim her şeye çare buldu da, şu market kasasında açılmayan plastik poşetlere bir türlü derman bulamadı.
Yok mu şöyle hemencecik açılıveren bir market torbası icat edecek Japon?
Aslında ben çevre duyarlılığıyla plastik torbaları terk edip pazar filesine ve bez torbaya döneli çok oldu ama bazen onları evde unutup yine poşet açmakla cebelleştiğim oluyor. En iyisi şu plastik poşetlerin kullanımını tümden yasaklamak!..

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA