Berlin Kaplanı filmiyle ilgili Medyatik'teki kayıtlara ulaştıktan sonra ilk işim, filmi izlemek oldu. Hemen Maçka'daki sinemaya gittim. 16.00 seansı için monitörde yer seçerken baktım ki tüm koltuklar boş...
Biletimi aldım, salona girdim. Işıklar tamamen kapalı, ortalık zifiri karanlık, yer gösterici yok. Güçlükle bir koltuğa çöküp ıssız ve karanlık salonda beklemeye koyuldum. Saat 16.10 oldu, reklamlar bile başlamadı. 'Unutulduğumu' düşünüp dışarıya çıktım ve bir görevli buldum. Yanılmamıştım, beni unutmuşlardı. "Pardon, makiniste haber vermeyi unutmuşlar" dedi görevli kızcağız.
Yeniden yerime döndüm. Mahcubiyetten yerin dibine giriyorum. Koskoca sinemada film sadece benim için gösterilecek. "Size masraf olmasın, ben daha kalabalık bir seansa geleyim" diyeceğim ama yukarıdaki yazıyı yazabilmem için filmi izlemem gerek! Bu arada aynı kız gelip "Ara verilmesini ister misiniz, yoksa ara vermeden devam mı edelim?" demesin mi? Mahcubiyetim iki kat arttı. Hani neredeyse, "Senaryoyu beğenmezseniz, değiştirelim" filan diyecekler...
Yahu bilseydim yanıma bir hanım arkadaşımı alır, "Senin için sinema kapattım" deyip Arda Turan'ın İspanya'ya transferinden sonra doğan 'romantik erkek boşluğunu' doldururdum! Nereden bileyim...