Dizilerde ilaç için bir tanecik mutlu beraberlik göremeyecek miyiz yahu?
Aşık Veysel "Kavuşamayınca aşk olur" dedi, Sezen Aksu "İçinden acı geçmeyen aşklar biraz eksiktir" şarkısını yaptı diye bu zulüm bize reva mıdır?
İffet, Feriha, Emir, Kuzey, Güney, Kerim, Fatmagül, Toprak, Yeşim, Aylin, Hürrem, Nigar Kalfa, Aybige hatta Malkoçoğlu... Aşk acısı ile sarıp sarmalanmamış bir tane dizi karakteri olmaz mı canım?
Bir gönül arzuhalcisi olarak (Kendime aşk şairi demeye dilim varmıyor. Gerçek şairlere ayıp olmasın diye) bu diziler yüzünden insanlar aşktan, sevgiden soğuyacak diye korkmaktayım.
Hele bir dizi var ki, kesilen aşk çeklerinin tamamı karşılıksız. Öyle Bir Geçer Zaman ki'den söz ediyorum: Hakan, Berrin için ölüyor ama Berrin, Ahmet'e sevdalı. Doktor Gülay, Soner için yanıp tutuşuyor ama Soner; Aylin'i bir türlü yüreğinden atamıyor. Ali Kaptan, Cemile'yi terk ettiği için bin pişman, ona dönebilmek için her şeyini vermeye razı ama Cemile'nin güvenini bir türlü kazanamıyor. Avukat Nedim, Cemile'nin gözünün içine bakıyor ama Cemile kayıtsız. Ayten, arkadaşının aşkı Ahmet için deli oluyor ama bizimkinin ruhu duymuyor. Doktor Tarık, Aylin'in gözünün içine bakıyor ama Aylin'in gözü Soner'den başkasını görmüyor. Kenan, Carolin'le beraber olabilmek için yanıp tutuşuyor ama Carolin'in gönlünde sadece Ali Kaptan var.
Koca dizideki tek doğru eşleşme Mete ile Nihal... Kıymetini bilseler bari...