Türkiye'nin en iyi haber sitesi
YÜKSEL AYTUĞ

O geceye pek yaraştı

Mübarek Kadir Gecesi, pek çok ekranda layıkıyla kutlandı. Özellikle TRT 1'in Süleymaniye Camii'nden yaptığı naklen yayın tek kelime ile kusursuzdu. atv'de Nihat Hatipoğlu'nun sunduğu Kadir Gecesi Özel programı da ekran başındakilerin gönlüne her cümle ve her dua ile biraz daha huzur doldurdu. Kadir Gecesi ekranında beni en çok etkileyen konuşmalar ise TRT 1'in Yamak Ahmet dizisinde geçenlerdi.

SEVGİ VE YEMEK
Bu diziyi seviyorum ve Ramazan ekranına çok yakıştırıyorum. Yamak Ahmet bir yandan sevdasının peşinden koşuyor, bir yandan eski Osmanlı mutfağının özel lezzetlerinin tariflerini veriyor, diğer yandan da dini bilgilerimizi ve tasavvuf öğretisinin yüce erdemlerini hatırlamamızı sağlayıp gönüllerde giderek közlenmeye yüz tutan 'insan sevgisinin' ateşini eşeliyor.
Yamak Ahmet, mutfakta hazırladığı sütlü tatlıya 'Sevda Tatlısı' adını verince, aşçılardan biri itiraz etti: "Sevdanın, sevginin yemekle ne ilgisi var?"
Yanıt, Yamak Ahmet yerine ustasından geldi: "Neden annelerin yaptığı yemek güzel olur? Çünkü içine her daim sevgilerini koyarlar da ondan..."

DERS GİBİ KONUŞMA
Sokakta tek başına otururken dilenci sanılıp sadaka verilmeye çalışılan ama daha sonra büyük bir din âlimi olduğu anlaşıyan yaşlı adamın iftar sofrasında söyledikleri ise bu güzel geceye ayrı bir anlam katacak cinstendi.
Bilge adam, "Sermayesi sıfır olan, zarar etmekten korkmaz. İnsan kendini bir hiçten ibaret görmeli ki, kaybedecek şeyi olmasın" deyince, genç adam sordu: "Peki insan imanını kaybetmekten de mi korkmaz?"
Yaşlı adamın sözleri ders niteliğindeydi: "Kardeş, imanı sen mi kazandın ki kaybetmekten korkasın? Kazanmadığını kaybetmek korkusu, haramzadeye yakışır. Her şey Allah'a aşkla bağlanmaktan geçer..."

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA