Baştan uyarayım... Eğer kahvaltı ya da yemek masasındaysanız, mideniz de hassas ise bu bölümü hemen atlayın.
Efendim, derbideki Galatasaraylı Melo ile Beşiktaşlı Oğuzhan arasında gelişen 'tükürük olayı' pek çok spor programında olduğu gibi TV 8'deki Telegol'de de kritik edildi.
Ama Telegol'deki 'ayrıntılar'(!) hiçbirinde yoktu. İşte o mide bulandıran muhabbet:
SERHAT ULUEREN: Üflüyor bence...
KAYA ÇİLİNGİROĞLU: Tükürük feyki atıyor...
ERMAN TOROĞLU: Bence tükürüyor. Atıyor bence, lak diye atıyor 404'ü... Ama ufak atıyor 404'ü... Balgam yok, 404 atıyor sadece. Japon yapıştırıcı değil bu, ufak...
GÖKMEN ÖZDENAK: Böyle okkalı atmakla, az atmak arasında ceza farkı var mı sıvıyı?
TOROĞLU: Var tabii... Okkalı atarsan daha baba...
ÖZDENAK: İdam yani...
ÇİLİNGİROĞLU: O zaman Tahkim bir de taltif eder seni...

YA MİKROP VARSA?
TOROĞLU: Mesela suratına okkalı atar da gözüne kaçar, gözün mözün gider valla... Ya da mesela hastasın, bademciklerin var, mikrop kapmışsın...
ÇİLİNGİROĞLU: Hocam gözyaşı onları temizlemek için...
ULUEREN: Ziya Şengül; var mı tükürük, gördünüz mü?
ŞENGÜL: Valla Oğuzhan böyle yapıyor, yüzünü siliyor...
TOROĞLU: Ya adam gitti hakeme tükürdü, bir şey olmadı; ne olur ki ya?
ULUEREN: Tam komedi, nereden bakarsan... Erman Hoca, Melo kaç maç ceza alır?
TOROĞLU: Tükürükte mikrop varsa altı maç, yoksa iki maç ceza alır. Gidip test yapacaklar tükürük örneğinden. Eğer mikrop varsa, artar... Artık benim bu işlerde ciddi konuşmam yanlış olur ya...
Peki ben niye bu muhabbeti ayrıntılarıyla yazdım?
Yorumcular, stüdyo heyecanından durumun vahametini kavrayamamış olabilir. Bir de yazılı deşifresini görsünler de, anlasınlar diye...