Bütün dünyada eğlenceli bir televizyon fantezisi olan Survivor, bizim ülkemizde Kurtlar Vadisi'ne taş çıkartan bir 'racon arenası' haline geldi. Her hafta birileri birilerine dayılanıyor, hakaret ediyor, hatta şiddet uyguluyor. Adamlar, birbirlerinin 'adamlıklarını' tartıyor, kızlar birbirlerine küfür ediyor...

RACON ARENASI
Salı akşamı öyle bir ada konseyi yaşandı ki, Alfred Hitchcock'un gerilim filmleri, Survivor'ın yanında anaokulu müsameresi gibi kaldı.
Önce Hakan ile Turabi, sonra Hasan ile Turabi birbirlerine girdi. İş, fiziksel temasa dökülmedi belki ama o hakaretler, aşağılamalar ve tehditkar bakışları görünce içimden "Keşke kavga etselerdi, bu kadar tahrip edici olmazdı" diye geçirdim.
Turabi, Acun Ilıcalı'nın 'tüm hoşgörüsüne' rağmen, bu yarışmayı tamamlayabilir mi, işte orası biraz şüpheli. Bu hafta seyirci; Turabi'ye tepkisini, Hasan'ı birinci yaparak gösterdi. Çünkü Hasan'ın, Turabi'nin sağ kolu Taner'i elenmek üzere aday göstereceğini biliyordu. Nitekim beklenen oldu, Taner elendi. Seyircinin şiddetten yıldığını, Turabi'nin giderek daha antipatik hale geldiğini üç hafta önce yazmış ve SMS gücünün zayıfladığını söylemiştim. Bu haftaki sonuçlar, öngörümü haklı çıkardı. Turabi'ye artık bir dönem dans grubunda yer aldığı popçuların fanlarından başkası oy atmıyor sanki. Hasan'ın bu hafta konseyde yaptığı konuşma ise pek çok insanın hislerine tercüman oldu.

YAPMA HİLMİCEM!
Beni en çok şaşırtan, üzen ve kaygılandıran ise; şampiyon Hilmicem'in düştüğü acınası durum. Turabi'nin kanatları altına girmeye, onunla final ittifakı yapmaya hiç ihtiyacı yoktu aslında. Turabi'nin yanında dura dura o centilmen, hoşgörülü, iyi niyetli delikanlı gitti; yerine Turabi gibi nobran, uyumsuz ve sevimsiz bir genç geldi. Bu strateji belki Hilmicem'i Kıbrıs'a taşıyabilir ama ipi göğüslemesini engeller gibi geliyor bana...