Türkiye'nin en iyi haber sitesi
YÜKSEL AYTUĞ

Birileri belediyecilik görsün

Malum, Sabah yazarları olarak topluca illeri gezip, valileri, belediye başkanlarını ziyaret ederek halkla dertleşiyoruz. Bu kez bizimkiler "Haydi Tuzla'ya gidiyoruz" deyince şaşırdım. İlk kez bir ile değil de ilçeye gidiyorduk. Sebebini sonradan anladım. Tam üç dönemdir (14 yıl) Tuzla'da belediye başkanlığı görevini sürdüren Dr. Şadi Yazıcı ve kendisi gibi doktor olan eşi Fatma hanım, "Büyükşehir" içinde "kocaman bir şehir" kurmuşlar adeta... Sadece altyapı, bina vs. gerçekleştirmemişler, insana dokunup, hayatı ilçe halkı için daha yaşanılır kılmışlar. Gönüllülük prensibiyle öyle bir organize olmuşlar ki, Tuzla çocuklar için de, yaşlılar için de bir yeryüzü cenneti haline gelmiş.

SAYFALAR YETMEZ
Hangi birini anlatayım ki? Dr. Şadi Yazıcı ve ekibi İstanbul'un deprem açısından en riskli ilk üç ilçesinden biri olan Tuzla'da eşine ender rastlanan bir kentsel dönüşüm hamlesi gerçekleştirmiş. Bugüne kadar tam 8 bin bağımsız konut kentsel dönüşüm ile yenilenmiş. (Bütçesi 10 kat fazla olan İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin sadece 3 bin 200 konuta ulaşabildiğini unutmayalım) Başkan Yazıcı, konut sahiplerini dönüşüme ikna edebilmek için toplantılara bizzat katılmış.

GÖNÜL ELLERİ
Başkan'ın eşi Dr. Fatma Yazıcı'nın önderlik ettiği "Gönül Elleri" organizasyonu ise bana göre tüm belediyelerin yerinde görüp, inceleyerek, örnek alması gereken bir sosyal sorumluluk projesi. Gönül Elleri adıyla müthiş bir çarşı ve atölye oluşturulmuş. Buradaki gönüllü kadınlar belediyenin sağladığı hammaddeleri kullanarak biçki, dikiş ve el işi yapıyorlar. Hem kendilerine bir meslek ediniyorlar, hem düzenli gelir elde ediyorlar, hem de satılan ürünlerden para kazanıyorlar. Bu arada çocukları da aynı merkezdeki oyun odalarında eğitmenler nezaretinde oyun oynuyorlar. Böylelikle hanımların akılları de evdeki çocuklarında kalmıyor. Merkeze bağışlanan ikinci el kıyafet ve eşyalar ise buradaki sanayi tipi çamaşır makinelerinde yıkanıp, buharlı ütülerle ütülenerek, değme butiklere taş çıkartan bir düzen içinde saklanıyor ve ihtiyaç sahiplerine ulaştırılıyor. Buraya gelen ihtiyaç sahipleri kendilerini bir bağış merkezinde değil de havalı bir butikte alışveriş yapıyormuş gibi hissediyorlar.

TEKNOLOJİ ÜSSÜ
Belediyenin kurduğu teknoloji üssü ise BİLSEM desteğiyle seçilen birbirinden zeki ve çalışkan gençlerin hizmetine sunulmuş. Atölyelerde koca bir odayı dolduran Türkiye'nin en büyük süper bilgisayarlarından biri de hem gençlerin hem de bilim adamlarının kullanımına verilmiş. Hele 360 derece kubbe teknolojisiyle gösterimi yapılan bir uzay filmi odası var ki, bırakın çocukları ben bile izleyince bu yaşımda astronot olmaya heveslendim.

NİNELERİN DUASI
Yaşlıların sabah özel araçlarla tek tek evlerinden alınıp, getirildiği bir Yaşlılar Evi'ni ise anlatmaya sayfalar yetmez. Orada hem sosyalleşiyorlar, hem de ürettikleri el sanatlarını kermeslerde satarak ev ekonomisine katkıda bulunuyorlar. Hepsinin adına ayrılmış özel hobi bahçelerinde de dilediklerini yetiştiriyorlar. Orada tanışıp, evlenerek ikinci baharlarını yaşayan nineler, dedeler bile var. Oturup onlarla uzun uzun konuştum. Öyle mutlu, öyle şükran doluydular ki. Ağızlarından belediye başkanı ve eşine dua eksik olmuyordu. Kim bilir belki de ülkemizdeki siyasetin yönünü bu "dualar" belirliyordu...

GENÇLİK GEMİSİ
Hizmet dışı kalmış bir Şehir Hatları vapurundan dönüştürülen ve ücretsiz olarak sanat sever gençlere tahsis edilen Gençlik Gemisi ise adeta bir yüzen konservatuvar.
Muhteşem marinası, daha şimdiden yabancı turistlerin bile cazibe merkezi haline gelen aqua ve tema parkı, içinden bir türlü çıkmak istemediğim aslan parkıyla Tuzla gerçekten de "İnsan odaklı belediyecilik nasıl yapılır?" konulu bir laboratuvar haline dönüşmüş.
Keşke milyonlarca liranın üzerinde oturup, üç yıldır karpuz gibi yatan, otobüs ittirip, çalışmayan yürüyen merdivenlere tırmandırarak İstanbul halkını adeta olimpiyatlara hazırlayan Şehremini Ekrem Bey de Tuzla'yı ziyaret edip, her konuşmasında laf sokmaya çalıştığı Dr. Şadi Yazıcı'nın yanında kurs görse...

Gaf'let kürsüsü
Hırsızlıkla yargılandıkları davaya çalıntı motosikletle gelen şaşkınlar adliyenin otoparkında ikinci kez yakalandılar.

Zap'tiye
Sosyetik kadınlar genç görünmek için kendilerine sünnet derisi enjekte ediyormuş. Yakında hoparlörlü kamyonetlerle mahalle arasında dolaşıp, "Sünnet derilerinizi bize bağışlayın" diye bağıran estetisyenler görürseniz şaşırmayın.

Ne demiş?
"Kadınlar neden kötü adamlardan hoşlanır? Çünkü iyi adamlar sı-kı-cı-dır da ondan..." (Hilal Şevkatli adlı Youtuber'ın ortalığı sallayan sözleri)

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA