Gazetemizin binası yıllar önce İkitelli'deydi. O yıllarda oralar mahrumiyet bölgesi gibiydi. Canımız alışveriş yapmak mı istiyor, şehre yetişmek zorundaydık. Zorundaydık çünkü mağazalar saat 19.00'da kapanıyordu. Nişantaşı'na ulaşıp da kapılarda 'kapalı' yazısıyla burun buruna geldiğim çok olmuştur. Çünkü efendim o zamanlar AVM'ler yoktu hayatımızda... Şimdi şehir AVM cenneti... Ne kadar şikayet etsek de, sızlansak da, çalışan kadının hayatını kolaylaştırdıkları gerçek. Özellikle de bizim gibi haftanın altı günü çalışan kadınlara tek bir gün kalıyor. O da pazar... 'Efendim, her yer gece saat 10'a kadar açık. Bu yüzden hafta arası uygun' denilebilir ama bu şehirde insan zaten evine kaçta varabiliyor ki? Dolayısıyla gece de zaman sorunu var. Neyse... Benim ihtiyacım bu yönde seyrediyor. Ama AVM'leri komşu gezmesinin yerine koyanlar da var biliyorsunuz. Halkımız AVM'ler sayesinde sosyalleşti, pazar günleri evden çıkmaya başladı. Çoluk çocuk gidilebilecek başka neresi var? Onun için o keyif de insanların elinden alınmasa diyorum.