Türkiye'nin en iyi haber sitesi
ŞENGÜL BALIKSIRTI

Çalışan kadının kaosu!

Saatler hep bizim önümüzde koşuyor. Bir yere yetişemiyoruz. Yakalayamıyoruz. Hep yapılacak bir şeyler var. İş bitiyor mu? Bitmiyor. İş bitmiyor ama öteki hayat da beklemiyor. O da koşup gidiyor. O zaman ne yapmalı? Bir durup nefes almalı... Kendime yeni uğraşlar buldum. Yılbaşından itibaren aldığım derslerde gösterdiğim performans beni bile şaşırttı. Bir yerlerde işi bahane edip aksatırım diyordum. Ama yok, öyle olmadı. Üstelik, bulunduğum yerden çıkmak iyi geldi. Sonra bir arkadaşımın ofisinde yaptığı çalışmaları görünce "Acaba ben de yapabilir miyim?" diyerek bir atölyede seramik çalışmalarına katıldım. İlk çalışmam hocam açısından umut vericiydi. Haydi devam dedim ve kendimi yine başka bir dünyanın içinde buldum. Atölyemizde manzara şu; dört iş kadını, gün içindeki yoğunluklarımızı kapıda bırakıp 'Atölye Ada'dan içeri giriyoruz. Önlüklerimizi takıyor, kolları sıvıyor ve çamura şekil vermeye başlıyoruz. Ve bu arada dünyayı unutuyoruz. Hocamız Pınar Yeşilada bize sabırla öğretiyor. Biz de yaptıklarımıza bakıp 'Neden biz de birer Rodin olmayalım!' diyoruz. Şaka bir yana; çok yoğun çalışan insanların-özellikle de kadınların- eve öyle elektrik topu gibi gitmeleri pek de iyi değil-miş. Hayat tamamen işten ibaret de değilmiş... Ve içimizde kim bilir bilmediğimiz, işlenmemiş, ortaya çıkarılmamış ne yetenekler varmış. Ve de insan bir şeylere şekil verirken kendini çok ama çok iyi hissediyormuş. Tavsiye: Mutlaka kendinize, sizi çemberin dışına çıkaracak bir uğraş bulun. Bu arada hocamız Pınar'ın bronz ve polyesterden hazırladığı 13 heykelinin görülebileceği sergi, Nişantaşı Galeri Kent'te devam ediyor.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA