18 yaşındaki Nazlıcan'ı Halis Toprak'la evlendiren annebaba da benim gözümde aynı, kızlarını Safiye Soyman'ın MS hastası oğluyla evlendiren anne-baba da... Gerekçe; bu evlilikle biraz nefes alalım, palazlanalım, hayatımız kurtulsun... Tamam okey... Hayat zor. Ayakta durabilmek için herkes bir bedel ödüyorsa, onlar da böyle bir bedel ödemeyi göze alıyorlar demek ki... Ama... Bi durun be kardeşim. Bir nefes alın, soluklanın... Gelin hanım, Safiye ile Faik yurt dışına gider gitmez malın mülkün peşine düşmüş. Bir şey bulamayınca da "Ben gidiyorum" diyerek baba evine geri dönmüş.

O GELİNLİĞİ NİYE GİYDİN?
İnsanın o zaman şu soruları sorası geliyor: İşe mi girdin kardeşim sen orada? İşe girdiysen o gelinliği niye geçirdin üzerine? Niye nikah masasına oturdun? Safiye daha üç gün önce Başak'a (Çokan) röportaj verdi; "Kasaba kızları saf ve temiz olur" dedi. Safiye yine olaya en safiyane haliyle yaklaşmış. Kötü mü etmiş peki? Hayır. O da ana yüreğiyle gözü arkada kalsın istemiyor. Oğlunu emanet edebileceği bir sevgi arıyor. Ama Safiye'nin saf dediği insan, bir anda gazetecileri bulup onlara demeçler veriyor. Canlı yayınlara çıkıyor, şöhret çarkının içine giriyor. Asla 15 gün önceki hayatına dönmek istemiyor. Biz, "Aman bu mutlu günlerini bozmayalım" diyerek nikahın hemen ertesinde arayan; Gönül Hanım'ın eski eşi olduğunu söyleyen ve çocuğunu görememekten yakınan adamın telefonlarını dinledik, "Ayıptır, bu durumdan fayda yaratmaya çalışıyorsunuz, insanlara mutlu günlerinde bunu yapmayın" dedik. Safiye ve Faik ile konuşmak istiyordu. Ne yapacaktı? Tabii ki para isteyecekti. Herkes durumdan kendine bir şey çıkarmaya çalışıyor. Ben bizim Safiye'ye üzüldüm yine de... Ne demişti? "Çok mutaassıp bir ailenin kızı... Özellikle kasabada yetişmiş bir kız istemiştim, oldu. Çünkü onlar eşlerine daha bağlı ve saygılı oluyorlar." Bunun kasabada yetişmekle ne ilgisi var Safiye? İnsan her yerde aynı insan...