Bizim buralarda (Balmumcu) iş bitiminde gidilecek, arkadaşlarla biraz vakit geçirilecek pek bir yer yoktur. Uzayıp giden bir bulvarın sağı solu çoğunlukla iş yeridir. Dolayısıyla akşam toplantımızın bitiminde herkes birbirine iyi akşamlar dileyip binadan ayrılır. Bu durum bir süre öncesine kadar böyleydi. Ancak son zamanlarda, toplantı bitiminde Genel Yayın Yönetmenimiz Erdal Abi'nin kimi arkadaşlara (Ömer, Burak, Aydın, Şaban, Erhan) "Bu akşam da çok trafik var. Haydi şu trafiği atlatalım" dediğini duyunca bunun bir şifre olduğunu anladım. Efendim, bizim yazı işlerindeki erkek arkadaşlar önce eşlerine telefon açıp "Çok trafik var. Yolların biraz rahatlamasını bekliyorum, öyle çıkacağım" diyor, sonra da hemen yan tarafımızda açılan Ezberbozan kafe- barda buluşuyorlar. Geçen akşam "Trafik çok yoğun (!), ben de geliyorum" dedim. Evet, bizim buralarda açılan bu kafe caddeye hareket getirdiği gibi, bizim gibi yoğun çalışan, işten barut fıçısı gibi çıkan insanlara da bir nefes alma payı yarattı. Ama ben yine de arkadaşlara, "Eşlerinize her akşam trafiği bahane ederek burada buluştuğunuzu ifşa edeceğim" dedim. Ve işte yazdım da... (Bundan böyle ben de medya tarihinden anılarla renklenen Ezberbozan buluşmalarında yerimi alacağım.)