Her iki yaş eşiğini de geçmiş bir kadın olarak; bu konuda rahatlıkla kalem oynatabilirim diye düşünüyorum. (Yani ahkam kesmek olarak algılanmasın lütfen!)

YIKILMADIK!
Medyada 40'ını aşmış kadına karşı bir önyargı var. Haber sayfalarının başında oturan, haber servislerinde çalışan arkadaşlar (büyük ihtimal yirmili yaşlardalar) kadınlarla ilgili haberleri sunarken şöyle başlıklar atıyorlar; "40'ında ama süper", 40'ında ama gençlere taş çıkartıyor."
Örnek mi istiyorsunuz?
Buyrun...
İtalyan sinemasının en güzel kadını 40 yaşındaki Monica Bellucci; Dolce Gabbana'nın yeni rujunun marka yüzü oldu. Haber başlığı şöyle:
Kim der 42 yaşında!
GQ dergisine kapak olan Amerikalı aktris Jennifer Aniston "30'larım uçtu gitti ama 40'lar harika" demiş. Ama onun haberinin altında da şöyle bir ifade yer alıyor:
"İlerleyen yaşına rağmen hâlâ paylaşılamayan Hollywood yıldızı!"
Şimdi bu iki haberi alt alta koyunca bir 40'lı olarak, "Ölmedik, yıkılmadık, ayaktayız" diye bağırmak istiyorum...
Neyse...
İşin şakası bir yana, 40 olmak dünyanın sonu değil arkadaşlar.
Evet, eskiden öyle bir 'yaşlandırma' etiketi vardı. Örneğin benim annem 40 yaşında doğum yaptığında, herkes "Vavvvvv" demişti.
Ama bu devirler, o devirler değil...
Bu devrin kadınları da, o devrin kadınları değil.
Fiziksel olarak bakarsak; tabii ki insanın genetik yapısı çok önemli ama tıptaki gelişmeler, beslenme düzeni, insanın kendisinin farkında olması ve daha pek çok şey, zaten kadınları takvim yaşının gerisine çekti.
Bir de kariyer savaşınızı ardınızda bıraktıysanız, hedeflerinize ulaştıysanız yani kendinizle ve çevrenizle savaşlarınız bittiyse değmeyin 40'ların keyfine...

30'LAR KORKULARIN YAŞI
30'lu genç hanımlar kızmasın ama 30'lar; korkuların ve geç kaldım endişelerinin yaşıdır.
Eyvah kariyerim ne olacak?
Eyvah, evlenemeyecek miyim?
Eyvah anne olamayacak mıyım?
Hep soru, hep soru...
Hiç farkına varmazsınız, 10 yıl gelir geçer... Onun için 30'un da, 40'ın da tadını doyasıya çıkarın.
Dünya bitmiyor!
Siz de.
Hatta yeni başladığınızı söyleyebiliriz.