Pazar sabahı erken bahar havasıyla "Haydi Şile'ye gidelim" dedik, erkenden yola koyulduk. Yollar kum kamyonlarının istilasına uğramış durumda. Trafikte olmaları sorun değil ama o yolları yarış pisti gibi kullanmaları büyük sorun. Üç şeritli yolda üç kamyon yanyana gidiyor; düşünebiliyor musunuz? Ve 50 kilometre boyunca tek bir trafik denetimi yok. Gelelim Şile'ye... Kıştan o kadar sıkıldık ki, iki günlük güneş bizi baştan çıkardı. Güneşin altında gevşeriz diye düşünürken; Şile'de gözgözü görmeyen bir sisle karşılaştık. Doğa henüz uyanmamış, kıpırtısı bile yok. Sahil bakımsız, kirli. Her zamanki gibi "Oysa neler neler yapılabilir" diyerek geri döndük.