Türkiye'nin en iyi haber sitesi
PROF. DR. BENGİ SEMERCİ

Liseler ile üniversiteye giriş sınavları ve sınav kaygısı

Bir çocuk için okula başlamak en önemli şeylerden biridir. Bu seçimi yapmak çoğu kez aile zordur. Çocuğu için en uygun ve en iyi olacak okulu seçmeye çalışırlar. Doğru bir sistemde bu seçimi yaptıktan sonra, üniversite düzeyine gelene dek çocuk aynı okula devam eder. Üniversite zamanına gelince de, o zamana kadar oluşan bilgiler ve değerlendirmelerle çocuk uygun mesleğe yönlendirilip, eğitimine başlar. Bir rüya gibi geldi değil mi? Hele sınava girecek bir sekizinci sınıf, bir de lise son öğrencisine sahipseniz, gerçekleşmesini istediğiniz bir rüya olabilir.

STRESLERİ İYİCE ARTTI
Haziran ayının yaklaşmasıyla birlikte sınava girecek olan çocukların, stresleri iyice arttı. Anne babalar da benzer durumda.
Aslında iki sınavın birbiriyle bağlantısı var. Çoğunlukla, çocuklarının iyi bir liseye girmesini, üniversite sınavında daha başarılı olmaları için istiyorlar. Hatta bazen onların yerine tüm kararları alıyor, onların çalışmaları için adeta bir koç gibi davranıyorlar. Her iki tarafın stresi arttıkça ev sıkıntı da artıyor. Tüm bunlarla baş edebilmenin ilk basamağı isteklerinizi ve beklentinizi çocuğunuzun yeteneklerine ve düzeyine göre belirlemektir. Eğer bunları düşünmeden hedefler koyar ve çocuğunuzu zorlarsanız, hem siz hem de o zorlanacak ve hayal kırıklığı yaşıyacaksınızdır.

SINAV KAYGISI
Sınav kaygısı sadece büyük sınavlara özgü değildir. Bazı çocuklar için her sınav bir kaygı kaynağıdır. Bu kaygı çalışmasıyla bağlantılı değildir. Sınavla ilgili yarattığı olumsuz düşünceler, sınavın kötü geçeceğine ilişkin inanışlar bu kaygının kaynağıdır. Kaygı belirtileri sınav performansında gerçekten düşüşe neden olur. Bu kaygılar başarılı olamama korkusu olan ve bu korkunun aileler tarafından desteklendiği çocuklarda daha sık görülür. Eğer çocuk ailesinin başarıyı çok istediğini hissederse, bu şekilde büyütülmüşse "ailesinin sevgisinin başarısına bağlı olduğunu, başarısız olduğunda sevilmeyeceğini" düşünür. Bu durum kaygıyı arttırır. Günlük sınavların dışında, liselere ve üniversiteye giriş sınavı öncesi, aileler bir yandan çocuklarına "sınavın önemli olmadığını, elinden geleni yapmasını söyler", bir yandan çok çalışmasını ister ve bir yandan da konuşmaların içinde "Bu sınavı kazandığında herşeyin daha iyi olacağı, yaşamını değiştireceğini" sıkıştırır. Sonra çocuğun kaygısına şaşırır ve baş etmesini bekler. Bunun dışında, kendine güvensizlik, karamsarlık, daha önceki başarısızlıklar, beklentilerin gerçeğe uygunsuzluğu ve bilgisiz olmak kaygı nedenleridir. Ayrıca plansız, programsız olmak, hedef belirleyememek, arkadaşların olumsuz etkileri kaygıyı arttırır. Kaygı sırasında sıkıntı, terleme, titreme gibi fizyoyoljik belirtilerin yanısıra, olumsuz düşünceler gelir. "Kazanamazsam benim sonum olur, ailem çok fedakarlık yaptı, onların yüzüne bakamam, kazanamazsam rezil olurum, arkadaşlarım ne düşünür" gibi düşünceleri olumlu hale çevirmek, kaygıyı azaltmak için önemlidir.

NASIL BAŞ EDİLİR?
Aileler, çocukları için gerekli ortamı hazırladıktan sonra, çocuklarına her koşulda yanlarında olacaklarını hissettirmeleri gerekir. Çocuk, ailesinin sevgisini sadece başarı ile kazanamayacağını öğrenmelidir. Bunları yapmasına karşın, aile sınav kaygısının sürdüğünü görürse profosyonel yardım aramalıdır. Çocuk içinse ilk değerlendirilmesi gereken, genel olarak kaygı yaratan bir sorunu olup olmadığının anlaşılmasıdır. Eğer bu tür bir sorunu varsa öncelikle o sorunun tedavisi gerekir. Tüm bunların dışında sınav kaygısı ile başa çıkmak için: 1-Genel Önlemler a-Program hazırlamak b-Düzenli çalışmak c-Tekrar etmek d-Günlük ve ileriye dönük gerçekçi hedefler koymak e-Başkalarının söyledikleriyle değil, kendi sonuçlarına göre karar vermek f-Sosyal faaliyetlerden tamamen kopmayıp, planlı bir şekilde devam etmek 2- Sınavdan önce a-Sınav öncesinde yeni, bilinmeyen konuları çalışmaya gayret etmemek gerekir. b-Uygun beslenmek c- İyi uyumak d-Egzersiz yapmak uygun olur. 3- Sınav sabahı ve sınav a-Bilmediklerinizi değil, bildiğiniz şeyleri aklınıza getirin. b-Sınava girmeden önce sizi rahatlatan durumu bilerek davranın. Yani arkadaşlarla konuşma, aileyle olma, yalnız kalma gibi c-Sınav süresini iyi ayarlayın. Kaç soru olduğunu, her soruya ne kadar zaman ayırabileceğinizi gözden geçirin. d-Yönergeleri dikkatli okumak gerekir. İstenileni tam anlamak önemlidir. Çocuğumuzun geleceği, eğitimli, sosyal olması, iyi bir okulda okuması çok önemlidir. Ama, yaşamı ve sağlığı her şeyden önce gelir. Kaygıyla baş edebilir ve birbirinize güvenir, inanırsanız üstesinden gelinmeyecek hiç bir sınav yoktur.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA